2 Ağustos 2015 Pazar

Sen bana yangın efendim, ben sana rüzgar...

Efkarladım gene ey yar..
Bi duman gibi estin gene burnuma buram buram.. 
Bir küçük tebessüm oldun.. 
Göz pınarımdan sızan küçücük bir damla..
Yürüğüm yol, soluduğum nefes..
Sen düştü gene gözlerime..
Zamana bırakınca herşey değişiyormuş hayatta.. Zaman bile değişmiş dönüp gerilere baktığımda..
Mevsimler gibiydim oysa.. İlkbaharın sonbaharı, yazın kışı idim..
Nefes alışımdan gidişin, baktığım yerdeki hayalin hiç değişmemiş oysa..
Hani zaman bile değişmişti ya, zaman bile değiştirememiş oysaki..
Aralandı kapılar.. Işıkların arasından sızdı gelip geçen herşey..
Yazamaz oldum sana.. Sevemez oldum hiç birşeyi.. Gidemez oldum..
Sustum..
Sustum ey yar.. 
Dilim demeye gönlüm anmaya varmazken damarlarımda dolaşan kan gibiyken, sustum sutum..
Varsın sen bilme, duyma, sevme, hissetme..
Başka kollardayken hiç düşürme zihnine.. 
Akan suyun sesinde, kanat çırpan bir kuş kanatlarında olayım ara sıra.. Sen bilmeden geleyim sana böyle..
Bilme sen ey yar..
Onca sevemediğin zamanları hiç bilme.. 
Dinlediğim şarkılar kadar sıcak, ufuk kadar uzaklardasın nasılsa.. 

 "Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum." 

Ben sana geç geldim, sen bana erken..  
Varsın olmasın, varsın gelmesin, varsın hiç olsun..

Gideli çok oldu yar..
Sevmeyeli asırlar..


Copyright All Right Reserved ! Tuba Atamer !