11 Mart 2013 Pazartesi

Mahşer-i Cümbüş'lü Pazar :) "Mutlu günler"




Mahşer-i Cümbüş...
Bu ekibi Türkiye'de bilmeyen yoktur sanırım..
Kendileri bir çok kez İzmir'e geldiler ancak hiç fırsat bulupta sahnede izleme keyfine erişememiştim.. Ta ki düne kadar..
Bildiğiniz gibi gurup doğaçlama tiyatro yapmaktadırlar.. Tiyatro sporu ve beyin fırtınası..
Cidden uzaktan göründüğü kadar kolay olmadığı aşikar.. Hem güldürmek hemde izleyiciyi kendine bağlamak zor şey olsa gerek..
Ancak bunu bu ekip ciddi anlamda başarıyor.. Nasip kısmet olursa eğer bir gün onları kendi sahnelerinde Hayalsahnesi'nde de izleme şerefinede erişirim.. Bakalım..
Birazcık Tiyarto sporunun ne olduğuna baktığınız vakit bilindiği üzere kesinlikle doğaçlama tiyatrodan doğmasıdır.. Öyle tiyatroda karartılmış bir sahnede sessiz sedasız izlemiyorsunuz.. Sizde onlara katılarak oyunun seyrini etkileyebilirsiniz.. Birazcık alıntı yaparak;

"Tiyatro Sporu gösterisinde spontane düşünme ve canlandırma, yanılsamayı kırma, kara mizah, ironi gibi unsurlar esastır. Özel bir Kostüm olmadan oyuncular gündelik kıyafetleri ile sahnede yer alırlar. Çıplak sahne oyuncunun ve seyircinin hayal gücü ile şekillenir. Seyici oyuncudan kopuk, karanlık salonda görünmez silüetler değil oyuncunun her an dokunabildiği, hissettiği ve onun gücünden yararlandığı sahne arkadaşıdır. Tiyatro Sporu gösterisi seyirciyle birlikte bir "oyun" un oluşturulmasını sağlar.
Tiyatro Sporu gösterisi asla tekrar etmez. Her şey o oyuna ve o seyirciye özeldir. Bu sebeple her oyun birbirinden farklıdır."

                                                    (Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi)

Belkide en güzeli şu farklılık arka arkaya 3 gösteriye dahi girsem herhalde sıkılmam.. :) Birbirinden bağımsız bambaşka gösteriler... Ve bol kahkaha.. Bolcana zeka... İyi tiyatrocular... Daha ne olsun.. :)
Bu gösteri türünde (tiyatro türünde) Mahşer-i Cümbüş ( http://www.tiyatrosporu.com )Türkiye'de öncülerindendir..
Ve kesinlikle şiddet ve büyük bir hiddetle tavsiye edilir.. Ve tavsiyem de şudur ki , uzaktan izlemeyin sizde eşlik edip katkıda bulunun ortaya harika şeyler çıkabilmekte.. Belkide sahnede sizde onlara eşlik edebilirsiniz.. Ben denedim sizede tavsiyelerimle iletiyorum.. Harika bir duygu... :)
Mutlu sabahlar... İyi bir hafta dilerim herkesleree .. :)

9 Mart 2013 Cumartesi

Başlık yok !


Bir kaç cümle yazasım var fakat yazmakta istemiyorum...
En iyisi bir şarkı paylaşıp günü selamlamak...
Mutlu günler...






8 Mart 2013 Cuma

Çok; Doğru Tek Değişmeyen Değişimin Kendisi...

Ne çabuk değişiyor her şey..
Geçmişi düşünürken buluyorum ara sıra kendimi..
Özlediğim öyle çok şey varmış ki şaşıyorum buna...
Alışkanlıklarım.. Sevdiklerim ve sevmediklerim, hepsini bıraktığımdan beri öyle duruyorlarmış yerlerinde..
Bir daha yapamayacağım şeyler onlar.. 
Son zamanlarda fazla düşünür oldum nedense.. Kendimi koca bir yalnızlık dolabına kitlemiş gibi hissediyorum..
Herşey bu kadar çabuk değişirmi.? 
Değişebilirmiş..
Ne demişti Yunan Filozofu...." Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir..."  (Herakleitos)
Çok; Doğru Tek Değişmeyen Değişimin Kendisi...
Güvenmememk gerek hiç birşeye herşey birer yansıma sadece o kadar...

8 MART EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ'MÜZ KUTLU OLSUN..



"8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisi getirildi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi."

Tüm kadınların günü kutlu olsun.. Hayatının her anında her yerinde emeklerini sarfeden tüm kadınlar...

6 Mart 2013 Çarşamba

Mutlu , Sevecen bir gün olsun.. Lütfen ol olur mu.. =)

İnsanları anlamak üzerine düşündüğüm vakit hani "bariz, net" dendiği anlarda bile tereddüte düşüyorum..
Anlayamıyorum.. Belli olan birşey apaçık ortada iken bile.. 
Kullanıldığım hissine kapılıyorum.. Sonra saçmalıdığımı düşünüp savıyorum.. Acaba diyorum.? Ve tekrar aynı duyguları başa sarıp duruyorum.. 
Kullanıldığım kesin.. Güven duygum ve güvenmemek arasındaki gelgitlerim işte onlarda kesin ve net..
Ee peki, derdim nedir benim..!
Bu kadar kesinken neden hala üzerine gidiyorum ki...
Hata yapmayı seviyorum sanırım.. Ve en büyük problemim; "GÜVENİYORUM" 
Güvenmiyorum desem bile üstelik...
Her gün aynı şeyi kendime empoze etsem dahi vazgeçmeyeceğim aşikar..
O zaman canımın yanmasına daha az üzülmem gerek.. Bu da net bir sonuç işte..
Aldığım kararlardan dönmek gibi bir adet edindim son zamanlarda..
Buna neden olansa, "Umut" .. Küçücük bir vakitte, bir anlık içime dolan o "Umut" ..
Bazı şeylerde bunuda silmeliyim.. Pişman olmamak için, üzülmemek için.. Kırılmış kalbimi dahada dağıtmamak için..
Ah! Bide bunu anlatabilsem.. Nerde...
Mutlu , Sevecen bir gün olsun.. Ne kadar kaçmak istesemde "Umutla" dolu olsun.. Ama buna değsin, üzmesin gerçekten umud ettikleriniz içinizdeki hislerle birebir eş olsun..
Gününüz apaydınlık olsun, bir çocuk saflığında...



5 Mart 2013 Salı

Mevlana demiş ki...

Mevlana demiş ki...

Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım.
Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi...
Ağladım.
Yaşamayı öğrendim.
Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu;
aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu
öğrendim.

Zamanı öğrendim.
Yarıştım onunla...
Zamanla yarışılmayacağını,
zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim...

İnsanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu...
Sonra da her insanin içinde
iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.

Sevmeyi öğrendim.
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu,
sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu
öğrendim.

İnsan tenini öğrendim.
Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu...
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.

Evreni öğrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek
Gerektiğini öğrendim.

Ekmeği öğrendim.
Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini.
Sonra da ekmeği hakça bölüşmenin, bolca üretmek kadar
önemli olduğunu öğrendim.

Okumayı öğrendim.
Kendime yazıyı öğrettim sonra...
Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana...

Copyright All Right Reserved ! Tuba Atamer !