Bi çok kişiden uzak bir noktada bu işi yapmam gerekirken ki kastım kesinlikle yaptığım iş ile alaklı, muhataplarım departmandakiler, müdür ve patron üçgeni olmalı aslında..
Ama yok, bana öylesi denk gelmez zaten gelsede bende bi ters etki eder olmaz o iş yani...
Şimdi bunu okumuş/okumamış insan kategorisi yaparak ayırım yapmak istemiyorum.. Yaparsam hem okumuş hem okumamış odunların kabasallaşması evrensinde erişemeyenlere hatta yanından bile geçmeyenlere haksızlık olur..
Ki yapmam mümkün değil.. Nice üniversite bitirmemiş ve kibar insanlar tanıdım arada da olsa hala tanıma şerefine nail oluyorum..
Adam bilmem ne okulun falanca bölümünü bitirmiş zilyon yıldır çalışmakta ve godoman müşterilerle abi-hacı tarzı konuşmalar yapacak kadar samimi iken bunu sebeplere bağlamam gerekir diye düşünüyorum..
1.Okul bitirmemiş demek -ki adam boru değil okumuş be okumuş...
2.Karşıdaki adam da bunu hacısı-abisi gibi gördüğü için. (Aslında çok saçma bir sebep oldu insan anca çok samimi olduğuna böyle demez mi ya yoksa ben mi yanlış yapıyorum.. Hem nerden biliyorsun belki cidden de samimi birer ikili beşli falanlardır..)
3.Karşıdaki adamda sinir oluyordur belki ama belli edememe durumu vardır. Kibardır, ince fikirlidir belki kalp kırmak istemiyordur vs vs. (Çok polliyanacıdır nerden bilicen)
4.Yada oda onun gibidir. O sebeple senin gibi eften püsten kabalıklara dikkat etmiyor hatta fakında bile değillir.. (Dedim ya işte aynılar tencerenin kulbu gibi. .Kapak gibi, kapağın tutacağı gibi.. )
Kaba ama işte..
Ne yaparsan yap kaba.. İşçi adam yaparsa eyvallah der geçersin bilirsin adam zaten o ortamda öyle olmasa bile öyle olan bi yığın adamla içiçe.. Zamanla diline bulaşmış işte.. Sap sapa napacaklardi sanki ..
-Ademcimmm oradan uzatıverirmisin vidaları?
-Tabii kiii Mahmutcum başka bişide lazım mı vermemi, istermisin?
Valla aralarında dedikodu çıkan animalllah!
Adem ve Mahmut arasındaki dedikodu zirve yaptığında ortalık karışır kan çıkar biz Türk milletiyiz hiç dedikoduyu sevmeyiz tövbeee...
Bide odunsu tipler var.. Hani ağaçla uzun bir konuşma yapsanız size kibar bir dille yanıt vereceğini düşünür umud eder tüm kalbinizle olacağına inandığınız an tos diye bi ses gelir...
'neee?'
'baksana nokta nokta işin bilmem nesi için gelenlerin faturasında malzeme kaça gelmiş?'
'Sende falancanın numarısı vardır versene?'
'Sen bilirsin.. Sen yaparsın al hatta yap...'
Hööööööö.....
Sonu mu sinir harbi elbette.. Alacan odunu eline bi güzel terbiye edeceksin böylesini.. Hoş odunu odunla terbiye etmekte ayrı bir marifet...
Neyse...
Sonuç olarak, yok öyle bir dünya işte...
Neymiş efendim herkes biribirine kibar olacak, kibarlığın dozunu yılışıklığa vurup "aaa ne zaman ıslatıyoruuzzzz" tarzı iğrenç espiri kategorisine bile girmeyen cümleler kurulmayan, elini kolunu sallayarak gelip yaptığınız işin içine eden kafanızı bilmem kaç kez kurtlanmasını sebep olmayanların olmadığı bi işyeri?
Çok hayalperestim..
Çok uluslu şirketlerde bile bu tiplerin daha evrimleşmiş türleri mevcut ki bu tipler daha bir tehlikeli kımıl zararlıları haline geliyorlar.. Okumuş kabalar daha bi iticimi ne?
Yaşlanıyorum sanırım.. Yaş geçtikçe böyle şeyler daha çok gözüme batar oldu.. Çok detaycı olmadan görmemezlikten gelmek lazım.. He yapamıyorsanda suya anlat suya.. Annem öyle derdi her kötü rüyadan sonra 'suya anlat kızım' diye kötü pis düşünceleride anlatırsam geçer belki..
Yaş erişti kemale ama hala nelerle uğraşıyorum sen akıl fikir ver Allahımmm.. :)
Napsın yani adam 'versene' 'baksana' demiş ne var yaniii bu kadar sinirlerini hoplatacak neeee.. NOT: Kaba erkek ultra itici erkek.. Bu tip erkeleri dinlerken gözlerimin kısıldığını kaşlarımın yarımşar bir kavisle hareket ederek tek gözümün attığını hissetmeme neden oluyorlar :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder