10 Ekim 2014 Cuma

İNANÇ





İnancınızı yitirdiğinizde hayat da bir anlamsız geliyor insana..
Daha düz yaşıyorsunuz..
Biraz neşe bolca karamsarlık ekleniyor dakikalarınıza..
Elleriniz daha inandırıcı geliyor mesela bu durumda..
Geniş kemik yapısı, büyük eller, uzun parmaklar, kısa kesilmiş kırmızıya boyanmış uzun  tırnaklar ve ince bir bilek..
Her hareketinde her boğumunda ve kıvrımında içinde bulunan kemiklerin hareketi..
Patlayacak gibi duran yeşil mavi arası renkteki damarlar..
İnsana yaşıyor hissi veriyor..
Daha gerçekçi olanından, inanarak hissettiğinizden..
Sadece yaşamak..
Algılarımızdaki yaşam bu değil aslında..
Gülmek, ağlamak, sevmek, sevilmek..
Sarılmak, öpebilmek..
Hayatın fotografikliğine kapılmak..
Bir koku bir ten..
Kum, deniz, çakıl taşları, alabildiğine yakıcı güneş..
Yağmur damlaları, rüzgarın uğultusu..
Yaşamın demidir..
Kana canı katandır..
Teninizi aşıp dokularınıza ulaşır..
İnancınızı yitirmek herşeyi yitirmek..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Copyright All Right Reserved ! Tuba Atamer !