29 Eylül 2012 Cumartesi

Kırdım sizleri...

Hırçınım son zamanlarda.. Tavırlarıma, söylediklerime hayret ediyorum..
Bir an geliyor bambaşka bir ben oluyorum..
Aradan geçen vakitte ben ne ne yaptım öyle diyorum..
Sonra da üzülüyorum kalp kırdığım için.. 
Bugünde bir kalp kırdım sanırım.. Ve nasıl ne şekilde diyeceğimi bilemiyorum..
Elim telefona gidiyor kısada olsa bir cümle yazmak için, velakin ya tekrar yaparsam diyorum aynısını..
Garip dimi.. Bencede..
Bu pişmanlık mı yoksa vicdan azabımı çözemedim henüz onun idrakına varmış değilim..
Bildiğim tek şey ben son zamanlarda çok az özür diler çok fazla kalp kırar olmuşum..
Afedin beni dostlar.. Olduğumdan biraz daha hırçım o kadar..  
Yarın önemli bir gün.. Sakin kafayla düşünmek gerek nedenini, niçinini...
Mutlu uykular...

Beklemek mi Beklememek mi?

Beklemek kadar beklememenin de zor olduğunu fark ettim..
Son zamlarda beklemiyorum.. Beklememekte zormuş be arkadaş..


27 Eylül 2012 Perşembe

Huzur'un kapısını gördünüz mü? Ben gördüm..


Kapı kapanmışsa bir kere, geri dönüş  varmıdır o kapıdan içeriye..
İster mi bunu kapıyı kapatmış olan..?
Peki ya ardına bakmadan çekip giden..?
Nedenler ve sonuçlar baki tutar mı hapsedilenleri o kapının ardında..
Gördüm.. İzledim kapının iki yanında olupta olamayanları..
Kapılar kapanır bazen açılmamak üzere..
Çekip gidilir hiç dönülmemecesine..
Hiç olmamamış varsayılır, diğer kapılar çalınır... Çalınır..
Döngüsel işte.. 
Dünyada böyle değilmi sürekli tekrarlamıyormu döngüsel hareketlerini.. Tüketmiyormu kendini.. Tükenmesine neden olmuyormu insanoğlu.. Herşeyi tükettiği gibi..
Beklemeli.. Kapatmamalı belkide.. 
Eskide olsa taşları, yıpranmışta olsa paspası... 
Kapatmamalı bence o tahta kapıyı..
Sevinmeli belkide eski diye paspası.. 
Yaşanmışlıkları, iyi kötü hiçbir anıyı silmeme adına olmalı bu seviç, bu hüzün.. Dökülmüş gözyaşı..

            Sevdiklerinize zaman ayırın... Sevdiğinizi söylemeyi ihmal etmeyin..
            Terkedilmiş bir ev gibi terk etmeyin sizde onları...
            Ben bu gece, bu evin kapısından gireceğim.. Olmak istediğini düşleyip öyle uyuyacağım... 
            Huzurlu bir uyku diliyorum...
t.a.

25 Eylül 2012 Salı

İyi ki geçiyorsun zaman. Ya acının en derinime işlediği bir anda donsaydın. .

İyi ki geçiyorsun zaman.
Ya acının en derinime işlediği bir anda donsaydın. .

- HZ Mevlana

Hayatımı yeniden yaşayabilseydim eğer...


Çok hoşuma giden anlamlı bir yazı paylaşmak istiyorum.. Ve bende sizlere aynı dileklerle karşılık vermek istiyorum.. Yazı Emma Bombeck'e ait..  Kanserden Ölmeden hemen önce yazmış... Ve iyi yazmış.. Kendinizden parçaları içinde bulacağınıza eminim..


"Hayatımı yeniden yaşayabilseydim eğer;
Hastayken yatağa girer dinlenirdim. Ben olmadığım zaman her şey kötüye gidecek diye düşünmezdim..
Gül şeklindeki pembe mumu saklamaz yakardım..
Daha az konuşur, ama daha çok dinlerdim..
Yerler kirlense, masa örtüm lekelense bile daha çok arkadaşımı akşam yemeğine davet ederdim..

Oturma odasında TV seyrederken, patlamış mısır yer, şömineyi yakmak isteyen birisi olduğunda ona engel olmazdım.. Yerler leke olacak diye korkmazdım.. Bana gençliğini anlatmaya çalışan dedeme daha çok vakit ayırırdım.. Kocamın sorumluluklarını daha çok paylaşırdım..

Saçım bozulmasın diye, arabanın camının açılmasını önlemezdim..
Eteğimin lekelenmesine aldırmadan çimlere otururdum..
TV seyrederken daha az, hayata bakarken daha çok ağlar ve gülerdim.. Ömür boyu garantilidir denilen hiçbir şeyi satın almazdım..

Hamileliğimin bir an önce sona erip, doğum yapmayı dilemek yerine, hamile olduğum her anın tadını çıkarır ve içimde bir canlı yaratmanın ne kadar harika olduğunu fark ederdim.. Bu o kadar nadir bir olay ki.. Mucize gibi bir şey..

Çocuklarım beni öpmek istediklerinde, asla "Önce git ellerini yüzünü yıka" demezdim.. Onlara daha çok "seni seviyorum", ondan da daha çok "özür dilerim" derdim..
Ama başka bir hayat verilseydi en çok yapacağım şey; her dakikasını değerlendirmek olurdu..

Dikkatle bak.. Gerçekten gör.. Yaşa.. Vazgeçme..
Küçük şeyler için şikayet etmekten vazgeç..
Bana benzemeyenler, benden daha çok şeye sahip olanlar ve kimin ne yaptığı beni ilgilendirmezdi..
Bunun yerine, ilişkilerimi güçlendirmeye çalışırdım..
Sahip olduğunuz ruhsal, fiziksel ve duygusal her şey için Allah'a şükredin..
Tek bir hayatınız var ve bir gün sona eriyor.. Umarım her gününüzü değerlendirirsiniz.. "

Sonbahar Günaydını :)

Bu havaları seviyorum galiba..
Ne çok soğuk ne çok sıcak.. Hafif serin esen rüzgarda ince bir triko ceket, öğlene doğru askılılarla gezebildiğim şu nadine hoş havalar..
Sonbaharın tadı bir başka.. Keşke hiç kış gelmese, hep son'baharı yaşasak.. :)
Sonbahar diyince aklıma "eylül ayı" ile ilgili yazacağım geldi.. Şimdilik yine erteleyeceğim.. Daha uzun geniş bir zamana.. 
Mutlu uyanmışsınızdır umarımki... Mutlu sabahlar, güzel bir sonbahar günü geçirin keyfine vararak... 
Günaydın... :)

Copyright All Right Reserved ! Tuba Atamer !