17 Ocak 2019 Perşembe

İnanmak


Sen inan diye her şeyi yaparlar.. 
Sen inandığın zaman ise baktığın yerde olmazlar.. 

Sonra da biri çıkar der ki; ‘niye hayallerin yok?’ 



16 Ocak 2019 Çarşamba

İç Müziğimde Bugün...



Çok soğuk bir günden sıcacık bir günaydın olsun...
Gece kar yağmış buralara öyle güzel kii.. Ama ne yazık ki araba üstlerinde tuttuğu kadarıyla işte.. Umarım bugün devamı yağar.. Yağsın, yağ lütfen.. :) Hep böyleyim galiba sevmiyorum dediğim bi çok şeyi aslında çok seviyorum lakin neden kıvırıp yan yatıyorum bilmiyorum.. 
Sevmiyorum işte ama aslında seviyorum.. Şşşşit.. ^ ^  
Evet....  Uyandığımdan beri zihnimden içimden tekrar tekrar söyleyip durduğum bir şarkı.. 
Koray Avcı , Sen ... 
Şu an açtım ben dinliyorum.. Aslında zihnime neden yerleşti yakın zamanda dinlemedim de halbuki.. Neyse... :)  Bugün daha kaç kere dinlerim bi fikrim yok ama dinlerim çok dinlerim.. İçimin tercümanı gibi sanki.. Çok güzel..
Hadi bakalım sağlıcakla kalın.. 

15 Ocak 2019 Salı

..


....bütün isyanlarımı kafamda yaşadım hiç bir gerçek yaşantım olmasaydı daha kolay geçirebilirdim zamanı yaşamak diye bir gerçek olduğunu bilmezdim oysa sen bana ilk gerçek yaşantıyı tanıtmakla yaşamadığım bütün hayallerimin gerçekleşebileceği saplantısına kapılmama sebep oldun...

Oğuz Atay - Tutunamayanlar 

14 Ocak 2019 Pazartesi

O' vakit


Merhaba blogcum işte yine ben..
Böyle gelip gelip gidiyorum bu aralar sana.. İçimde olan fırtana ters yüz etti beni.. Hani avazın çıktığı kadar anlatasın vardır ama  anlatamazsın anlatsan içindekini anlamayacaklarını bilirsin.. Tam olarak öyleyim işte..
Her şeyi bu duygu bitiriyor hayatımda..
Gerçi dert anlatıp enerji sarf edecek gücümde yok.. Kimseyle görüşmüyorum bu aralar soğukları bahane ediyorum gene.. Kalp ritim ivmelerim gene tavan..

Zaman neydii?
Unutmaya bıraktığım geçmişim değilmiydi.. 
Her şeyi, herkesi zamana bırakıp gitmiştim oysa ki.. Öylesine uzun zamanlar geçti ki, hatırlayabildiğim bi kaç kırık anı sadece.. Küstüklerim, sildiklerim, küfrettiklerim.. 
Zaman neyi düzeltir ki silip süpürmekten başka..
Hatırlayamadığın kokular, bilemediğin gün doğumları, bi yerlerde batan güneşin turuncu kırmızısı, tüm her şeye rağmen başını dimdik yukarı uzatan bir kardelen..  Hangisini silemedi ki söyle..?
En son neyi tutabildim ki..
Zaman neye yarar ki..
Beklediğin hiç gelmeyecek.. 
Giden bir kez gelir ve gider...
Gün her gün doğar ama hep farklı.. Unutulup gider..

Bugün fırtınalı anlayacağın.. Yağmur da başladı zaten.. 
Galiba yoruldum.. Bu yaşamdan, yaşayamadıklarımdann, yaşamak isteyip alamadıklarımdan..

Bu gecede böyle olsun o zaman.. 

Mutu rüyalar huzurlu geceler..




12 Ocak 2019 Cumartesi

Yağmur daha bir anlamlı gelir yüreği dünden ıslak olanlara..





Günlerdir hiç durmadan yağıyor yağmur.. Çok sevmem kışı, kışın getirdiği pis soğuğu.. En güzel tarafı sadece atkı ve şapka kısmı.. Yağmur İzmir’in en hüzünlü yüzüdür.. Güleç İzmir’de ağlar işte böyle, ruhlara tercüman olur gibi..

Dün akşam öyle tatlı öyle güzeldi ki hava, yürüdüm biraz.. Kulağımda rastgele bir müzik.. Yağan yağmur.. Nasılda güzel bir üçleme.. Böyle anlarda seviyorum işte yağmuru ılık bir rüzgarı.. İnsana huzur verirken daha iyimser ve umutlu görünüyor her şey..

Sabah sabah gene darladım seni diymi.. :) N’apim darlıcak başka kimim kaldı kii… 

Günaydın bloğum, günaydın yanlışlıkla bu sayfaya tıklayan,  sana da günaydın yabancı..
Sağlıcakla kalın..

10 Ocak 2019 Perşembe

Hadi Çay İç Benimle ..

Uyuyamadım gene.. 
Bi ton boya sürdüm yüzüme gözüme.. Sanki aynaya baktığım da içimi gizleyebileceklermiş gibi.. Kadınlar, ne tuhaf varlıklarız.. Dünyaya ve çevremize güçlü görünmek için boyanıyoruz.. Savaş boyalarımızı sürünce sanki hiç birşey bizi yıkamaz... Yenilsek bile boyalarımızla dikiliriz ayağa dimdik.. Boyandık güçlüyüz biz..

Yağmur var bugün İzmir de..
Fırtanın ardı şiddetli yağmur, klasik İzmir günündeyiz yine.. Üstelik rüzgar her yöne savurmaya devam ediyor..
Islandım.. Şemsiyemin zaten o öfkeye dayanacak gücü yoktu.. Muhtemelen kendisinin emeklilik zamanı da geldi.. 

Kelebekli şemsiye nasıl bulurum şimdi dertlenecek bir sebep daha işte kahretsin..

Böyle yağmurlar sende de ağlama hissi uyandırmıyor mu ? Yoksa sadece ben hissettiğim için mi böyle geliyor.. Üstelik çok kızgın bugün gök.. Deli gibi gürlüyor.. Bağıra bağıra ağlamak bu işte..
Tam ruh halimin temsili bir gün.. Ne şahane .. 

Merhaba mutsuzluk, gel hadi içeri çay içer demleniriz beraber.. Üzümlü kurabiyede ikram ederim sana kaldıysa cevizlisinden de.. Geç otur hadi, çekinme..

9 Ocak 2019 Çarşamba

Başlayıp bitirebildiğim güzel bir hikayem olsun diye...

"sırf başlayıp bitirebildiğim bir hikayem olsun diye... bıktım ardımda yarım kalmış hikayeler taşımaktan. çünkü, bizzat ben, yarım kalmış bir niyetim. anlamlarını bilmeden dinleyip sevdiğimiz şarkılar var ya. işte biz böyleyiz. sesin kıvrılıp büküldüğü yerde ıslanıyor gözlerimiz. yazmanın eziyeti öğretecek bana. hayat, sahip olduklarımızın dışında kalanlarmış meğer..."


herkesin, kendi parmak izi gibi ayrı birer hikayesi var aslında. girişi gelişmesi sonucu birbirinden farklı yaşadıkları var. ben, korkularından kaçmak için hiçbir işte olamadığı kadar becerikli olan, çok seri bahaneler bulabilen bir korkağım, evet ruhunun yalıtkanlığına sığınan o korkaklardan birisiyim. konu, iç’imi dışarı anlatmaksa tanıdığım en izole insanım ve böyle saklanmayı marifet sanmaktan utanıyorum. emanet duran anlamsız gülümsemelerin ardında, en kolay kendimi inandırdığım yalancı umutlarla besliyorum fakir ruhumu. ruhumun sahibi için eldivensiz güller topluyorum. içime atlamak zorunda kaldığım sentetik dünya intikamını alıyor her nefesimde. nefessiz kalıyorum. bunu bile bile uyuyorum. bile bile sentetik dünyaya uyanıyorum her sefer. düşe kalka bile ilerlemek ne haddime. düşümde gördüklerimle gülebiliyorum "nasıl gidiyor hayat?" diyenlere. tüylerimi diken diken eden sakin bir tebessümle, cevapsız, yarım yamalak kalıyorum hep. dilim damağım kuruyor. suyu bardaksız içiyorum, susuz balık besliyorum. tekinsiz tüneller yapıyorum. en iyi bildiğimi yapıp* tekinmiş gibi gösteriyorum, kendime tapıyorum. her şey ambalajda bitiyor. makyaj önemli. biliyorum bunu. bunu biliyoruz. yalancı umutlarımı her gece uyumadan önce unutuyorum, ikimizden biri uyumadan önce. biraz daha büyümeye devam edersen içimde... etmelisin. bile bile lades bu işte. unutmazsam sessiz oluyorum beynim doymuyor. ses çıkarıyorum, adının dört harfi ile, bir surat binbir tafra kendime. taframın taşrasında kalıyor bütün yollar. yolda çukuru görüyorum, yine de giriyorum. çukur girildikçe çukur çünkü. sen, her nefesimde içimi yaktıkça sensin. ben seni unutamadıkça benim. kuyuyu görmeden ip salınmaz. kuyu derin. kuyu sessiz. kuyu sensiz, o şarkıdaki gibi, kör.


bu güne kadar ne yaptım, içimdeki bu kör hikayenin, kör hikayemin sonunu anlatanların, nasihat verenlerin, akıl hocalarının dudaklarını bir bir diktim. şimdi de, seni düşünürken, sadece gözleriyle vurgulamaya çalışıyorlar yine. ne acı. onlar için de benim için de.


"zaman, ebediyen yaşanıyor unutulunca" denmiş ya, ne zamandır gelen geçenleri bir bir sıraya dizdim yine. yine sana bir yer bulamadım. kendi suretimden çıkarsam yerin hazır olur sanmıştım. meğer arkalara saklamışım her şeyi, perdelerimin arkasına kendimi saklamışım. sesimi duyuyor musun? sana sesleniyorum. hala sağda solda bildiklerinden kalanlar var, görmezlikten gelindiğim başkent sızılarım var. hala senden yaralar, hala geri dönebilmek için yola döktüğüm o kabuklar. onları takip ediyorum. öğrenemedim. öğretemediler. inat ettim, belki de umursamadım. yanlış bir yol tutturdum kimbilir ama bırakamadım. yenildim çoğu zaman ama yansıtmadım. yine de hala sağda solda istediklerimden izler var. hala geçmeyen yaralar. yaralarımı gizledim bir de. yine çare bulamadım. yine basit, makul, matematiksel bir örgü var sandım. yanılmışım. seçtiklerimi görüyor musun? tanıdık geldiler bana yine. kafanda binbir delik ile yürümek nasıl, bir fikrin var mı? on metre önüne bakmadan on yıl sonrayı hayal etmek nasıl bir şey? göğsünde sonsuz bir baskı ile nefes almak? her şey bir uzak... bir yakın... bir uzak...

çektiğim bu kadar acıya rağmen hala tam karşımda hiçbir şey bilmeden gülüyorsun.

zavallıyım.


Hiçbir resmi belgede geçmiyor bu sevildiğini bilme hakkı. hem her ne olursa olursa olsun, her kim olursan ol, başkasının tercihi. sahip olman başkasının elinde olan bir hak. zaten örselenmiş ab sevda uyumlulukları, anlamı daraltılmış temel hak ve özgürlükler o kadar da umrumda değil. olsa da lüzumsuz tavırlara engel olabilecek her şeyden vazgeçtim. şimdi siyah beyaz rüyalardan uyanıp soyut hakkı somut sahibine teslim etme zamanı, acabalar içinde..


yalnızlığımdan…

dedim ya hiçbir şey olmasa bile sırf, başlayıp bitirebildiğim güzel bir hikayem olsun diye…



Copyright All Right Reserved ! Tuba Atamer !