Son zamanlarda hem iş hem özel haytımda çok stersli zamanlar geçiriyorum...
Eskiden aile içinde sorunlarım hiç bitmezken şimdilerde çevremdeki sorunlarla debeleniyorum..
Kalbim yine gereğinden fazla hızlı çarpıyor ve gene sandalyemin arkasına yaslanmadan oturmaya başladım.. Hızlı hareketlerle yetişmek ister gibiyim herşeye..
Çabuk geçsin diye uğraşıyorum..
Nedensiz hemde..
Gerçi nedenim çokta görmek ve işitmek istemiyorum hepsi o.. Yok sayıyorum ama ne zaman kadar bilmem.. Herşey gibi bilmiyorum bunuda işte...
Bir yandan yeni çevreler edinme peşindeyim..
Diğer yanda hayal kırıklıklarım... Hayal kırklarım iyice çoğaldı ki sorma gitsin..
Değer vermemek en doğru belki ama ben bunsuz yapamam ki..
Aranılan birimiyim dersen esasen öyle görünüyorum fakat değilim.. Bazen telefonumun sessizliğinden birgünde çalığ durması bana batıyor..
Kırılanlarımı bulamıyorum artık düştükleri yerlerden..
Kırılanlarımı bulamıyorum artık düştükleri yerlerden..
Birleştirdiğim parçaların aralarındaki boşluklar iyice çoğaldı..
Şunu çok daha iyi anladım.. Bana benden başka kimse dost olmazmış.. Olamazmış değil olmazmış..
Çok yanlış biriyim belkide.. Bilemiyorum.. Bende olsam bende benim gibi birine böyle davranırdım belkide de.. Kimbilir..
Yoruldum..
Sabrımı yitirdim..
Neşelerim yapmacık artık..
Çalan telefonlarıma yanıt vermekten çok kapatmayı yeğeliyorum..
Kullanılmışlık, küçük düşürülmüşlük hissini atamıyorum son zamanlardan üstümden..
Hayat acımasız değil... Derim ya hep..
Hayatı acımasız yapan biziz biz.. İnsanlar.. Çıkarlar..
Öyle işte..
Bir avuç huzura büyük bir kepçe ihanet oldu da bitti..
Haydi şimdilik eyvallah... Bir sonrakine kadar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder