7 Ağustos 2014 Perşembe

Ne Demiştik: Nefes Almak Gerek.. Beklememek Gidip Almak Gerek.

Çok değil bundan 10 sene önceki herhangi bir reklamı bir müzik sayesinde içinde geçen metaları hatırlayabilmek bazen kendim için çok fazla diyorum..
Fil hafızalı biri olmadım hiçbir zaman..
Sanırım tek yaptığım görsel açıdan zihnime kazıyabilmek.. Sınavlara çalışırkende notlarımın kenarlarına, kitaptaki önemli bulduğum paragrafların yanlarına yada herhangi bi yerine bişiler çizerdim..

Çiçek böcek bi figür yada bi çizgi film kahramanı, abuk sabuk karalamalar yapardım..
Ve çalıştığım her ne ise zihnime o çizdiklerimle yerleştirir sınavda aklıma gelmelerini öyle sağlardım..
Esasen ezber sorunu olan biri değilimdir fakat bilgi çabuk unutulan birşey belkide bundan korktuğum içindir bu kullandığım yöntem..
Başlarda ne yaptığımı bilmeden yapardım.. Sonraları fark ettiğimse görselliğin zihindeki algısı daha kolay ve kalıcı olduğuydu..

Tabi dersleri düşündüğünüzde tekrar yapmakta şart..
Görsellik denince aklıma yoldan geçen birini tanımam ve tanıdığım anda kişinin adını hatırlayamamak geliyor..

Yüzleri asla unutmam.. Üzerinden kaç sene geçmiş bile olsa.. İsimler her daim siliktir..
Şimdilerde bilgi dağarcığımı düşündüğümde kendimi kötü hissediyorum.. Bu hissin akabinde görselliklere bağladığım bir çok şey yok olmuş gibiler.. Belkide bildiğim ve hani derler ya tırnakla kazıyıp edindiğin herşeyi bi anda bırakmak gibi bir durum yaşıyorum son günlerde..
İçimde, zihnimde boşluk var..

Özel hayatım için bile yormaz oldum artık onu.. Rüzgar bile yok..
Bazen kendimi kelimeleri karıştırarak söylerken buluyorum.. Bu komik bir durum oluşturuyor fakat beni çok rahatsız etmeye başladı..
Düzgün bir Türkçem şahane bir diksiyonum olduğu söylenemez ama en azından dikkat ederek hareket ederdim.. Şimdiler de "lübülüuııyuuyy" gibi şeyler çıkmaya başladı..
En basiti 'bordro' diyememeye başladım 'bordo' diye anlaşılan bir ses çıkınca tavan tepeme düşüyor gibi oluyor..

Hayatımda bi çok değişiklik oldu.. Ama hala aynı monotonluklarım ve eskilerimle takılıyorum..
Sanırım dur demek şart bu gidişe.. 
Kabuk kırmakta hiç görüldüğü kadar basit değilmiş..
Birincisi en önemli malzeme "PARA" ! 
Aklımda yapmayı planladığım bi ton şey için hemde.. Doyumsuz bi şekilde onlara adım atıp yapabilmeyi arzuluyorum son zamanlarda..

İlk adımlar her daim zordur.. Ama hayat kurtarırlar, farklılaştırırlar..
Uzun uzun bir gün yazmak istiyorum düşlerimi.. Gerçek olmaları için çok geç belki ama hayali bile hoş..
Benim gibi basit biri için çok fazlalar.. Ve benim gibi yerinde durmaktan hoşlanmayan, gerçekçi olan biri içinde çok can sıkıcı yapamamış bir adım atamamış olmak..
Sormayın bu aralar hallerimi..
Deli rüzgarda, başı boş ama saplantılı bir ateşim..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Copyright All Right Reserved ! Tuba Atamer !