9 Ocak 2013 Çarşamba

Mutlu sabahlar..

Bazen hayal kırıklığına uğraşam daha iyi diyorum.. 
İnsanların beni hiç şaşırtmıyor olması daha can sıkıcı olmaya başladı...
Tahmin edip tutmasından nefret ediyorum.. 
Fazla gerçekçi olmakta kötüymüş.. Çok kötü hemde..

Kış bir an önce geçip gitsin bende şu üşüme ve hastalıklarla uğraşmaktan kurtulayım...
Sıcacık bir gün olur umarım ki herkes için... 
Bir elimde sahlepim bir elim klavyemde iken sesleniyorum size.. 
Mutlu sabahlar..

8 Ocak 2013 Salı

Unutmamak Gerek Kimsesizleri !


Hava buz gibi...
Bazen oturrarak çalışıyor olsam dahi hayıflanıyorum şu soğuklardan.. İşyerimde klimalar, ayaklarımın dibinde ısıtıcım dahi olsa soğuğun bacaklarımdan yukarı doğru kullaklarımın tüylerini dahi dimdik yapacak şekilde süzülmesine neden oluyor..
Kapıdan gelen hararetli rüzgar sağolsun bu konuda beni hiç yalnız bırakmıyor..
İçimin titrediğini, ürperdiğini hissediyorum.. Yerimden bir santim kımıldasam soğuk sandalyemin bi köşesine değmekten ürküyorum..
Ki bunları İzmir gibi bir yerde yaşayan ben yapıyorum..
Sıcak kanlı insanlarız biz Egeliler.. 
Ilık, sıcak havaları severiz.. Nankör görünmek istemem yazın asla şikaye etmem ben sıcaklardan.. (Bir çok insanın aksine..)
Yazın sıcaktan, kışın soğuktan yakınanlardan değilimdir ben..
Güneşin en caf sıcağında dahi güneşin altında olsam gıkım çıkmaz bu konuda asla şikayet etmem soğuktan yakındığım kadar..
Sevemedim bir türlü kışı, ne karı ne yağmuru... Kar demişken karada aşinalığımız malum, Bozdağ veyahut yılda bir sefer dahi olsa gittiğimiz Spil dağıdır.. Bundan ötesine alışık değilim.. Kış aylarında kafamı İzmir'den değil çıkarmak evimden adım atmayı bile sevmem..
En büyük üzüntüm ise kışın sokak hayvanları.. 
Evsiz insanlar ve dışarıda bu soğukta çalışmak zorunda olanlara üzülürüm...
En azında bir evim, kapalı sıcak bir alanda, penceremden masam vuran Güneşten faydalanarak çalışıyorum...   Evimde beslediğim kuşum ise her daim sıcacık bir odada..
Bu bir şans kesinlikle daha kötüde olabilirdi..
Yazma nedenim ise en azından yardımcı olmak adına evsiz insanlar için bir telefon etmek zor değildir diye düşünüyorum..


İZMİR İÇİN,

Güçsüzler Evi: 361 71 51 – 361 00 82
İzmir Büyükşehir Belediyesi: 441 05 20 – 293 13 14

İSTANBUL İÇİN,
AKOM: 444 2 566
İBB Beyaz Masa: 153
Zabıta: 0 212 521 84 65

ANKARA İÇİN,
Ankara Belediyesi İhbar Hattı: 183
Polis İmdat: 155

BURSA İÇİN,
Bursa Sosyal Hizmetler Şube Müdürlüğü (0224) 220 38 30
Barınma Evi (0224) 442 90 08

ESKİŞEHİR İÇİN,
Polis İmdat: 155
Sosyal Hizmetler: 183
İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü: 0 222 217 46 05–06
Toplum Merkezi: 0222 226 34 16 – 19
 
Benim bulabildiklerim bu kadar ancak insan istedikten ve birazcık duyarlı olduktan sonra her  türlü yardım edebilecek bir yol bulur diye düşünüyorum...
Mutlu sıcak günleriniz olsun...





Havam bozulmaya başladı yine.

 
Havam bozulmaya başladı yine.
Gözlerim de dolmaya...
Sanırım içimde bir yerlere sen yağdı gece gece...

Cemal Süreya

5 Ocak 2013 Cumartesi

Karmaşık ///:

Yeni senenin ilk günleri ..
Hic düşünüyormusunuz peki su sıralar kafanızı islerinizden kaldırıp ..
Dününüz ile bugününüz arasındaki farkları.. Ve kiyasliyormusunuz daha eskiyi yani 2011 ve 2013'ü ?
Neden 2011 .. Belkide kıyaslamayı yapabileceğim en uzak sene ..
Bambaşka bir hayat, bambaşka bir ben ..
2012 hayatımın mutasyona uğradığı sene.. Hatırlamak istemediğim hic iyi geçmeyen bir sürü zaman dilimleri ile dolu..
Kimi sadece hatıra kalsın istediğim anlar, cogunu silebilmek için o hatıraları bile feda edebildiğim tek sene belkide ..
Kıyaslama için ise harika bir yıl..
2013 de ne yasarım ne hatalar yaparım yaşayarak göreceğim fakat bildigim bir şey varsa bir daha böyle vakitler geçirmek istemediğimdir.. İnsanin elinde değildir elbette ancak bazı seylerde elden gelir..
Aynı hataları yapmamak mesela..
Hayatimdaki köklü degisikligi geri getiremem belki ama yeni bir kök salabilirim..
Yeni "ben" ile barışık olmaya çalışabilirim.. Beni uzenleri elimle itebilir, mutlulukları anlık degil uzun sürdürebilirim..
Umuyorum ki; herseyi bu sene yapabilirim.. Unuturum belki, severim yine belki.. Belki tekrar tekrar yasarım eskisi gibi..

31 Aralık 2012 Pazartesi

Sağlılık, huzurlu seneler


Son saatler..
Bana göre günler önemli değildir.. Benim için o günü değerli kılan kişi önemlidir..
Ama yılın bitimi insana yeni umutlar yeni arzular aşılar.. Önemi demeyeyim de yaşattığı his desem daha doğru olacak..
Ama benim için artık çok daha farklı bir anlamı var..
Geçen sene bugünü dün gibi hatırlıyorum gecesini..
Yaşadığım pişmanlık değil aslen hissettiğim sadece burukluk..
İşte günler böyle önem kazanır.. 
Birini yada bir şeyi hatırlatır insana ve önemli olur..
Yoksa yılbaşı, sevgiler günü, anne ve babalar günü sade birer semboldür bana göre..
Mühim olan size ne hissettirdiği günün.. Yoksa bana hergün anneler günü.. Hergün benim annemin günü..
Bu burukluğu kimse bilmiyor, bilmeyecekte..
Ben biliyorum ya o bana yeter... 
Kolay gel 2013 ..
Gelişin kolay olsun ... 2012 gibi gelişin kolay bitişinde kolay olsun... 
Bu sene gibi sende yorma beni..
Bu seneye dair son yazım.. 
Bana kattıklarını, benden götürdüklerini yazmaktan ziyade şimdilik unutmak istiyorum..
Herkese sağlılık, huzurlu seneler diliyorum..

30 Aralık 2012 Pazar

"Sarı Sonbahar"




Uzakta, gökyözünün yeryüzü ile birleştiği noktada bekliyor olacaktın beni..
Bir bahar günü..  
Seni bulduğumun aksine bir bahar günü olacaktı... 
Gittiğin gün gibi, bir bahar günü..
Buram buran sen kokacaktı her yer..
Penceremden gördüğüm dağların ardından el sallayacaktı içime kadar işleyen rüzgar..
Rüzgarla gelecektin yine bana..
Bu sefer ılık, yumuşacık bir esintiyle içime huzuru işleyecekti..
Sanki hiç gitmemiş, hiç bitmemiş olacaktık..
Sonsuz huzurla gelecektin bana...
Derin uykumdan uyandırıp, mırıldanacaktı ağaçlar gelişini .. Kutlayacaklardı beni.. Bizi..
En güzel giysisini giyecekti, "sarı sonbaharı"..
Saçlarımı uçuşturacaktı dökülmüş yapraklar ile beraber... 
Orada durup öylece seyredecektin ya hani beni..
Sımsıkı saracaktın..
Böyle gelecektin ya bana...
Göçmen kuşlarlarla uğurlayacaktın insan yalnızlığımı..
Senden önce geleceklerdi bana.. Bilecektim ya ben hep..
Erken açan çiçeklerle, yüzüme değen yağmur damlalarıyla gelecektin..
Gelecektin birgün.. Belki bugün.. Belki yarın...
Ama gelecektin.. 
Sen gideli çok bahar geldi ama sen gelmedin.. 
Hiçbir bahar sen kokmadı..
Rüzgar alabildiğine sert, alabildiğine ürkütücü..
Göçmen kuşlar dağların ardından öylece geçip gittiler.."Durun" diyemedim..
Ağaçlar sosuz sessizliklerine bürünüp tüm yapraklarını döktüler.. Savurdular herşeyi, sildiler bütün beklenişi, sevinci... Kurumuş, sararmış yapraklarda terkedip gittiler beni..
Rüzgar çiçeklerimi de öldürdü.. Boyunları büküldü tutunamadılar yaşama, direnemediler nefes almaya... Pes ettiler bu hazin soğuğa..
Tutamadım hiçbirini..
Bir tek bana kalan "insan yalnızlığım.."
Hep bende ve hep benimle olacak tek şey..
Bana gelecektin ya hani..
Gelmedin.. Ne sarı sonbaharda nede kışta.. 

Bekliyor olacağım seni..
Küçük tahta bir kulubede, çatısı aksada, penceresi kapanmasada...
Kapısı hep açık, ışığı hep yanan o kulubede...
Her daim yanacak şöminesi, tütecek bacasında dumanı..
Göçmen kuşlar bilecek ben ordayım..
Haber edecekler beni sana..
Diyecekler ki; hep oradaydı.. Orada kaldı..
Ola ki bir gün gelirde bulamaz isen, bilki sonsuz huzura sensiz gittim..
Bulma umudu ile..
Belki.. Belki oradasındır diye..
Gelememişsindir, haber gönderememişsindir diye ben sana geldim en güzel elbisem "sarı sonbahar" ile..
t.a.
__

Geç kalınmış bir "Son Bahar" yazısıdır.. Nacizane içimden geçenler, hataları ile..
Güzel bir gece diliyorum.. Sonbahar kadar sarı, yumuşacık, iliklerinize kadar işleyen esintisi ile.. Huzuru ile.. 
Mutlu rüyalar..

29 Aralık 2012 Cumartesi

Tik tak...! Tik tak...!


Şuna kanaat getirdim..
Ben sorunlardan çok insanlara takılı kalıyorum... Benim sorunum bu...
Herşeyi bir anda silebiliyorum ama silebilmek için canımın yanmasını bekliyorum..
Belki de doğru olan budur ama neden acı çeken taraf ben olayım ?
İnsan kendi yanlışları ile çelişebileceği gibi doğruları ile de çelişebilir..
2012 yi noktalamaya son günler kala, başka bir anektodumla giriş yapıyorum iç dünyama...
Kendi değer yargılarımla çelişmemek..
'Yapmam'  'asla'  'olmaz'  dediğim tek bir anında dahi yumuşamayacağım...
Kanmış gibi yapmayacak, alttan almayacağım..
Kesinlikle........

Copyright All Right Reserved ! Tuba Atamer !