9 Nisan 2013 Salı

Bir Avuç, Herşey Kadar.. Sen Kadar..

Bir avuç bozuk para, yığınlarca boncuk gibi savrulup saçıldım .. Döküldüler, saçılanları hala bulamadım .. Kayıplar .. Kaybedilmiş her an gibi .. Yüzünü kaybetmiş, silinmiş .. Hersey gibi ..

8 Nisan 2013 Pazartesi

Kıyamıyorum ki ! Kıyamıyorum..



Eskiye takılı kalıyor yaşadığım hayatım hep nedense.. 
Yenilerime alışamıyorum, üzerime emanetler.. Verdiğim kilolarım kadar fazlalıklar gibi hayatımda.. 
Dolabımda giyemediğim bir yığın kıyafet gibiler, ayıklayamıyorum kıyamıyorum eskilerimi atmaya.. Tek tek ayırıyorum kenarıya.. 
İleride diyorum belki.. 
İleride ne olacak ki ?
Tekrar giyecekmiyim o artık üzerime olmayan eskilerimi..?
İlerisi yok artık ..!
Ama eskilerimin yerlerine yenilerini de alamıyorum ki.. Her aldığım yeniler bir diğerinin yerini doldurmuyor.. 
Bambaşka bir yer edinerek yerleşiveriyor yeniler raflardaki yerine..
İçim burkuluyor, gülüyorum.. Sonra ağlamaklı oluyorum.. 
Eskilerim onları tamamen unuttuğumu sanıyorlar içimdeki eskileri bilmeden..
Öylece düşünüp bırakıyorum suyun içindeki o akıp giden milyonlarca zerreciklerin içine.. 
Yakalamak zor olsun ki eskilerim özgürleşip başka hayatların eskilerinin yerine yeni olabilsinler..
Farklı olabilirdi diyorum ara sıra.. Farklılığı yaratamadığımı görüp daha çok kırıyorum içimdekileri.. 
Eskilerim yerini doldurmayan yenilerimi yerle bir edivieriyor işte.. 
Ve... Sonra..
Sonrasını bilsem yazarmıydım bunları diyorum..
Son sesine gelmiş bir plağın çıkarttığı o cızırtı gibi oluyor işte etraf..
Tek ses, koca bir sessizlik içine düşmüş ardında o cızırtının eşliğinde duyduğum 'Kendi Sesim' oluyor...
Emanetlerim var !
Birde emanet edemediklerim !
Ne atabiliyorum nede yenileyebiliyorum..
Ama yeniler beni dinlemiyor ki !
Giriveriyorlar hayatıma.. Onlarda emanetim oluyor.. 
Eskimiyorlar, çünkü hiç benim olamadılar...
Gündüz yeniliyorum gece çöktüğünde eskiye geri dönüyorum..
Ne onu nede diğerini sevebiliyorum..
Kıyamıyorum ki ! Kıyamıyorum..
Ara sıra işte, özlüyorum belkide...
Eskiler kalsın bir olsun, bir olmasın diye diye..
Kış halen bitmedi !

7 Nisan 2013 Pazar

Defolu !



"Keske kızabilsem sana , keske nefret edebilsem .. 
Bunu cok isterdim ... 
Belki o zaman bu kadar icime islemezdin .. 
Bu denli sana küsmezdim .. 
Unutturdum belki de.. Silerdim.. "
Eski mazi koca bir hata olurdu kimbilir .. 
Yenilerini eklerken derdim ki, onlar hatalı onlar ise çoktan yaşanmış bitirmiş olduğun hatalılar..
Defolu bir pantolon gibi..
İnsanın bir yanı hep böyle değil mi ki ?
Bir yanımız hep hatalı.. Defolu..
Akıl ve kalp..
Akıl hep mantıklı, kalp hep hatalı..
"Aklımla degil kalbimle sevmisim .. 
Mantığım degil kalbim seçmiş seni .. 
Beklemişim yıllarca bana gelmeni.. "
Öylesine bir umutsuzluk icinde iken.. Vazgecmisken.. Çoktan unutmuşken..
O umudu, içime yeniden yerleştirmek icin gelmişsin.. 
Ve sanki ondanmış gidişin..
Belkide ondandır nefret edemeyişim.. Belkide silmek istemeyeşimdendir..
Yazamadıklarım, diyemediklerimdendir...
Koca bir sessizliğin ortasında bağdaş kurup sıralayamadıklarımdandır..
Dökülenlerin hesabının hiç kapanamamışlığıdır..
Rastlamaktır belki bir sokakta... Öyle uzun değil kısacık bakıştandır..
Benzetmektir herkesi tek bir kişiye..
Kimbilir ki !
Dünya küçük diyerek, susmaktır tek sebep..
Düş kurmayı sevmiş olmaktandır.. Olamaz mı ?
Hiç olamamışlar ve olmayacak olanlar.. Onlardan mı ?
Kimbilir ki ! 
Belkide sevmişimdir hata  yapmayı.. Defolu yaşamayı..
Bir yanım hep öyle kalsın istemişimdir ve öyle olsun demişimdir ki sevivermişimdir o defoyu..
Elime alıp saatlerce bakıp anlamadığım, üzerime giydiğimde farkettiğim o defoyu..

Defoluda yaşamayı bilmek gerek hayatta.. 
Hata değil belki fakat defo olmalı bir insanın hayatında.. Dibine kadar bilmeli..
Kimbilir ki !
S(b)en tabiki !


 

4 Nisan 2013 Perşembe

Durum Vahim !!! =)


Gerçekten anlamakta zorlanıyorum kendimi..
Bir kaç saat önce içim buruk şuan ise keyifli :)

Ferhat Göçer'in Esirinim şerkısında geçen sözleri duyunca radyoda budur işte dedim... :)

Hoş gör sen ben delinin biriyim ..
Her şeye rağmen seni seveceğim ..
Bir damla gözyaşına bin ömür ..
Vermeye hazır esirinim..





Nisan Yağmuru, Nisan Huzursuzluğu..




Eskiden .. Ama çok eski değil..
Severdim, severdim bende şu güzel baharın müjdecisi "Nisan" ayını..
Çok yağmur yağsada, hep aldatsa da.. Severdim ben Nisan ayını..
Sevmek istemiyorum.. 
Tüm yükü ona yüklemek istiyorum..
Suçlu "O" !
Baharda içime kışı yaşatan bir ay artık "O" ..
Zaten hem nemli, hep değişken... Tıpkı ben gibi..
Bir gün geneşli, neşeyle dolu şen şakrak gülüşleri, esintileri.. 
Bir gün mızmız bir kız çocuğu.. 
Bir gün sulu gözlü, katı sağuk bir duvar gibi..
Ara sıra karışık.. Saçı dağılmış, bezmiş ama yine güçlü, kararlı dimdik..
Arada bir nötr hiç birşey hissetmez, duymaz düşünmez..
İşte böyleyim bugünlerde bende..
Ben böylemiyim diye böyle Nisan?
Yoksa hep böyleymiydi?
İçime içime yağıyor Nisan Yağmur'u.. 
Birikmiş toprak kokusunu salı veriyor..
Sessiz sedasız izliyor...

Günler hep sizin olsun... 
Sizli günlerle dolu nice Nisan'larınız olsun..


2 Nisan 2013 Salı

< Mutlu Sabahlar > 'Sertab Erener - İyileşiyorum'

Bu şarkıyı dinledikçe içinde kayboluyorum..
Hani "işte bu" aynı beni anlatıyo deriz ya arada.. Ben genelde demem bunu.. 
Ama nedense bu şarkıda bana ait bişeylerde var.. 
Başından sonuna kadar hemde.. Hislerimden çok yaşadıklarım var.. 
Sözler, Sezen Aksu'ya ait.. Sertap Erener'in yorumuyla da bir başka işliyor insanın tam o "gam teline" ..
Böyle bir şarkıda ancak onlara yakışır zaten.. Buyrun..
Sabah sabah o 'gam telime' vuran şarkı...
Mutlu günler...


29 Mart 2013 Cuma

Gerçekten mutluyum ben bugün.. Öyleyim içeriğe takılmayın.. =)





Aklım, kalbim ve tüm bedenim öyle yorgun ki.. Hani böyle saatlerce uyusam doyamaz o anki dinginliğe.. <  Bahar yorgunluğudur der anneme desem.. Ah! Annem bir bilsen..!  >
Bugün içinde bir cümle ayırıyorum kendime.. Duvarıma kazıyorum..

"Gelir geçer herşey.. Birgün gider herkes.. Seni bırakmayan tek şey baktığın yerdeki "SEN" .. Yani "BEN" .."

Olduğum gibimiyim.. 
Peki, değişen ben değiştiğim gibimiyim..?
Hala "O" ben oradamı ?
Hani bitti ya bu kış.. Yine geldi ya bir bahar daha.. Kendimi o kışta bırakıpta mı geldim buralara..?
Kabuk mu değiştirdim ?
Her sene dermiyim yine işte bugün gitti diye.. 
O gün böyleydim ben, o gün son kez sarıldım.. Ogün veda etmedim sadece dönüp gittim diye... 
Son öpüş son bir gülüş hatıra düşer mi yine..
Adım attığım bir yol, kurduğum bir cümle.. Hani demiştin ya böyle.. Söylemiştim ben sana diye.. 
Bunu yaptım dermiyim ?

Geçiyormuş, geçebiliyormuş.. Ama hiç bitmiyormuş.. 
Yine korkmuyorum, yine haddinden fazla umursuyorum... Güveniyorum..
Seviyorum bir sürü şeyi, senli bizli sensizliği.. 
Sessizliği.. Sessizliğin içindeki sesleri..
Geçiyormuş.. Gidiyormuş..
Korkutan tek şeyse ..
Neyse.
Burada kalsın iki (..) nokta ile ucu açık... 
Hep yaptığım gibi..

Fazla melankoli sabah sabah kanı hızlandırır belkide.. İsteksizlik yapması yanında başka bir yan etkisi yok..
Bahar geldi, İzmir'im güler yüzünü benden hiç esirgemedi..
Bugüne yakışansa "Mutluluktur."
Hadi gülümseyelim hep birlikte.. 
Mutlu bir cuma olsun yarın son iş günüm ve muhtemelen de kışa vedam olacak.. Ve sanıyorum ki saat uygulamamız önümüzdeki hafta yürülüğe girecek ve ben 6 koca bir yaz ayında cumartesileri özgür olacağım.. :)
Beni keyiflenediren en güzel şeyde bu şuan... :)


Copyright All Right Reserved ! Tuba Atamer !