4 Nisan 2013 Perşembe

Durum Vahim !!! =)


Gerçekten anlamakta zorlanıyorum kendimi..
Bir kaç saat önce içim buruk şuan ise keyifli :)

Ferhat Göçer'in Esirinim şerkısında geçen sözleri duyunca radyoda budur işte dedim... :)

Hoş gör sen ben delinin biriyim ..
Her şeye rağmen seni seveceğim ..
Bir damla gözyaşına bin ömür ..
Vermeye hazır esirinim..





Nisan Yağmuru, Nisan Huzursuzluğu..




Eskiden .. Ama çok eski değil..
Severdim, severdim bende şu güzel baharın müjdecisi "Nisan" ayını..
Çok yağmur yağsada, hep aldatsa da.. Severdim ben Nisan ayını..
Sevmek istemiyorum.. 
Tüm yükü ona yüklemek istiyorum..
Suçlu "O" !
Baharda içime kışı yaşatan bir ay artık "O" ..
Zaten hem nemli, hep değişken... Tıpkı ben gibi..
Bir gün geneşli, neşeyle dolu şen şakrak gülüşleri, esintileri.. 
Bir gün mızmız bir kız çocuğu.. 
Bir gün sulu gözlü, katı sağuk bir duvar gibi..
Ara sıra karışık.. Saçı dağılmış, bezmiş ama yine güçlü, kararlı dimdik..
Arada bir nötr hiç birşey hissetmez, duymaz düşünmez..
İşte böyleyim bugünlerde bende..
Ben böylemiyim diye böyle Nisan?
Yoksa hep böyleymiydi?
İçime içime yağıyor Nisan Yağmur'u.. 
Birikmiş toprak kokusunu salı veriyor..
Sessiz sedasız izliyor...

Günler hep sizin olsun... 
Sizli günlerle dolu nice Nisan'larınız olsun..


2 Nisan 2013 Salı

< Mutlu Sabahlar > 'Sertab Erener - İyileşiyorum'

Bu şarkıyı dinledikçe içinde kayboluyorum..
Hani "işte bu" aynı beni anlatıyo deriz ya arada.. Ben genelde demem bunu.. 
Ama nedense bu şarkıda bana ait bişeylerde var.. 
Başından sonuna kadar hemde.. Hislerimden çok yaşadıklarım var.. 
Sözler, Sezen Aksu'ya ait.. Sertap Erener'in yorumuyla da bir başka işliyor insanın tam o "gam teline" ..
Böyle bir şarkıda ancak onlara yakışır zaten.. Buyrun..
Sabah sabah o 'gam telime' vuran şarkı...
Mutlu günler...


29 Mart 2013 Cuma

Gerçekten mutluyum ben bugün.. Öyleyim içeriğe takılmayın.. =)





Aklım, kalbim ve tüm bedenim öyle yorgun ki.. Hani böyle saatlerce uyusam doyamaz o anki dinginliğe.. <  Bahar yorgunluğudur der anneme desem.. Ah! Annem bir bilsen..!  >
Bugün içinde bir cümle ayırıyorum kendime.. Duvarıma kazıyorum..

"Gelir geçer herşey.. Birgün gider herkes.. Seni bırakmayan tek şey baktığın yerdeki "SEN" .. Yani "BEN" .."

Olduğum gibimiyim.. 
Peki, değişen ben değiştiğim gibimiyim..?
Hala "O" ben oradamı ?
Hani bitti ya bu kış.. Yine geldi ya bir bahar daha.. Kendimi o kışta bırakıpta mı geldim buralara..?
Kabuk mu değiştirdim ?
Her sene dermiyim yine işte bugün gitti diye.. 
O gün böyleydim ben, o gün son kez sarıldım.. Ogün veda etmedim sadece dönüp gittim diye... 
Son öpüş son bir gülüş hatıra düşer mi yine..
Adım attığım bir yol, kurduğum bir cümle.. Hani demiştin ya böyle.. Söylemiştim ben sana diye.. 
Bunu yaptım dermiyim ?

Geçiyormuş, geçebiliyormuş.. Ama hiç bitmiyormuş.. 
Yine korkmuyorum, yine haddinden fazla umursuyorum... Güveniyorum..
Seviyorum bir sürü şeyi, senli bizli sensizliği.. 
Sessizliği.. Sessizliğin içindeki sesleri..
Geçiyormuş.. Gidiyormuş..
Korkutan tek şeyse ..
Neyse.
Burada kalsın iki (..) nokta ile ucu açık... 
Hep yaptığım gibi..

Fazla melankoli sabah sabah kanı hızlandırır belkide.. İsteksizlik yapması yanında başka bir yan etkisi yok..
Bahar geldi, İzmir'im güler yüzünü benden hiç esirgemedi..
Bugüne yakışansa "Mutluluktur."
Hadi gülümseyelim hep birlikte.. 
Mutlu bir cuma olsun yarın son iş günüm ve muhtemelen de kışa vedam olacak.. Ve sanıyorum ki saat uygulamamız önümüzdeki hafta yürülüğe girecek ve ben 6 koca bir yaz ayında cumartesileri özgür olacağım.. :)
Beni keyiflenediren en güzel şeyde bu şuan... :)


Ben, Sen, Biz.. Herşey...



Bu gece bir terar yaptım kendime doğru...
Yazdım ya hani uzunca bir "hakkımda" yazısı.. Orada dedim ki bu blog ben.. Hemde gerçekten yani reel hayatta olandan çok daha ben..
Tekrar gördüm.. Tekrar yaşadım o anki satırlarla buluşturduğum duygularımı.. İçime koca bir yumru oturdu, gölzerime bir damla yerleşti...
İnanırmısınız bilmem fakat o an yazarken dinlediğim şarkıları bile hatırladım..
Listemden yine onları açtım... Yine okurken onları dinledim.. Uzun uzun böyle.. Defalarca, sıkılmadan yılmadan...
Biraz şaşkın biraz buruktum işte bu gece.. İnsan gerçekten "unuttum demek için yaşıyormuş" bunu anladım..
Komik.. 
Bir kaç saat önce gördüğüm bir karikatürdeki gibi.. Kadın adama sana herşeyi unutturacağım diyor, adamın masasında hafıza ve zeka plaketleri ile dolu...
Hepimiz öyle değilmiyiz ki.. Yeri geldiğinde unuturuz elbet ama unutmama konusunda da madalyalarımız vardır her daim...
Gelde unut...
Gelde sil..
Gelde bitir..
Aslında yazacak çok şey var.. Yazmak için beni iteleyen ama bi yandan da okumaya devam etmem gerektiğini söyleyen duygularım var..
Bu gece duygularım ağır bassın.. Buna izin vermem gerek ara sıra..
Fark ettim.. 
Ara sıraları çok sıralar olmuşum hayatımdaki raflara.. Hep ulaşabileceğim yerdeler.. Umut ve güvende öyle...
Gün ve diğer günler arasında olan tek farkımsa "HİÇ"liğim..
2013 benim senem ol sen bunu canı gönülden dilemişim ben..
Mutlu çok çok mutlu bir uykunuz olsun...
Kendi filminizin baş kahramanı olma vakti size .. Bana ise; nostalji...

25 Mart 2013 Pazartesi

Ben Nam-ı Diğer "Tubi"

İnsan kendini hangi cümleler ile anlatabilir..
Hani üye olduğumuz bir çok sitede vardır ya bu "hakkınızda" diye bir bölüm.. Benim o bölümü dolduracak cümlelerimin olmadığını fark ettim..
Oturup düşünüyorum bir kaç gündür..
Kimim ben ?
Hakkımda dediğinde aklıma okul eğitimi, işim yaşım gözüm saçım mı gelmeli..
İdaelleri midir yoksa bu hakkımdaki anlatılmak istenenler...
Ben en güzel "hakkımda" kısmının bu blog olduğunu düşünüyorum...
Ne yediğim ne giydiğim, neleri sevdiğim kimi neden ilgilendirip merak ettirsin onuda anlamış değilim..
Etikete ihtiyacı varmıdır bir insanın...
Bu "hakkımda" kısmı bir etiket olarak ilgi geçmelidir sanıyorum ki..
Belkide vardır aselen bir okur olarak düşündüğümde yazarların otobiyografisinden çok kitapları üzerindeki kısa bilgilerini okurum.. İtiraf ediyorum çoğu kitabın önsöz kısmınıda okumam.. Bu bana sanki kitabı okumaktan vazgeçirecekmiş hissine kapılmamı sağlar.. Sıkıntılı bir durum bu... :)
Kendi hakkımda yazımda şöyle olsun mu; kimse sıkılmasın mesela.. Bu bendeki içgüdüsel eğilim gibi onlarda amma uzun ve sıkıcı demesin...


"Fotoğraf onun için bir tutku bir aştır.. En büyük aşk.. Yerle göklere sığdıramaz..
Yazmak ise istemsiz.. İçi gibi dolu dolu yazar.. Sitem eder.. Sevinir.. An ve an'lar peşindedir.. Fotoğraf çekmeyi sevmeside bunun gibi birşeydir..
Sinirlidir fakat perdelerini indirirse kedi gibidir.. Sevgili Recek İvedik abimizin de dediği gibi.. :) 
Belkide ondan çok sever Kedileri ne dersiniz mümkün mü ? Her yerde bulur sevecek bir kedi... Bıraksalar  bir yığın kediyi eve toplayabilir..
Çok ağlar yine ağlar hatta hep ağlar ve çok güler.. Kahkaha atmaktan korkmaz, çekinmez, lafını esirgemez.. 
Herkes gibidir.. Etten ve kemiktendir.. İnsandır.. Hastalanır, hatta 365 günün 360 günü hep hastadır...
Kıskançtır.. İnsan kendi beslediği kuşunu bile kıskanabiliyor ise abisinden o derece hastalıktır içinde bu kıskançlık..  Dostları saymayalım en iyisi.. :) Bir farkı vardır bu hastalığın onda; bunu hep içinde yaşamasıdır.. Onu, sizi kıskanması için zorlamayın o zaten bunu yapmaktadır.. Her koşulda inkar dahi etse.. :)
Hep isyankar, hep başı dik, özgür ve toz kondurmadığı gururu ile hep barışıktır... En önemlisi ise kendiyle barışıktır.. Çok sever kendini tam da kendini beğenmiş ukalanın tekidir...
Evet ! Bir megolomanda olabilir.. :)
Geçmişte değil, hala hayatında olan 'Manevi' bir dostununda dediği gibi;  hayatta her saniyesinde 'Dört mevsim gibidir' ... 
Ve hala yağmurlu havaları sevememiştir buna ramak kalmış olsa bile... :)
Kendisine göre tabiri yerinde ise tam bir 'odun' yazdıklarına bakarsak ise 'mellankolik bir romatik'tir.. Siz bu ikinci haline kanmayınız çünkü dile gelmesi için sadece yazması gerekir.. Çok canımlı cicimli pohpohlamaz ama ona yapılmasıda dozunda ise ruhuna işler.. :) Herkeste olduğu gibi...
Aptallığa tahammülü yoktur.. 
Yalanı sevmez... Küfür etmez..
İnsan seçer.. 
Kavun mu bu demeyin ! O isterse hayatını verir birine, istemezse küçük bir merhabayı bile çok görür o kişiye..
Koyu bir İZMİR'lidir.. İZMİR'li doğdu, orada doymakta.. Ve İZMİR'li olarakta ölecek.. Bu açık ve net..
Hayatının baş kahramanı ise 'Annesi' ... Bir o var bir makinesi..
Ee şimdi sıkılmadan okudysanız ki bu 'Hakkımda' kısmını ve yorumunuz bir küçük dudak kıvrımı verdiyse yüzünüzde ve zihninizde 'deli kesin ! ' demediyseniz yeniden düşünün.. 
Çünkü o bu dünyada kendini onca akıllı sanan bir çok kişi içerisinde bulunan sadece bir DELİ.. :) "

Şey, pardon !
Yazımın başında dediğim cümleyi yuttum galiba.. Ne de çok şey yazmışım.. Daha yazacaktım fakat kendimden sıkıldım.. :)
Buda benim "HAKKIMDA"  bölümüm..
Memnun oldum ben nam-ı diğer "tubi" .. Biraz uzun fakat denemenizi tavsiye eder sizleride yazmaya davet ederim...
Gönülden mutlu bir gece dilerim nede olsa günü tamamına erdirdik diymi ya :)

23 Mart 2013 Cumartesi

Ara Sıra'lara İthafen !


Eskilerde kalmış herşey nasılda nüksedebiliyor tek bir fotoğraf karesiyle bile.. Üstelik yepyeni bir 'an' karesi iken..
Tercihlerim ve vazgeçtiklerim..
Hiç bir zaman bilemeyeceğim işte onları.. 
Bıraktım çünkü onları, sonu ne olur bana ne getirir nasıl yaşarım o zamanları o vazgeçtiklerimi.. Onlara hiç şans tanımadım ki...

Pişmanlık mı bu ? 
Hepsini yaşamış olmayı dilemek bencillik mi ?

Hayatım bir küp şekermiş gibi bu an'larda.. 
Küçücük bir çay bardağı içinde ufacık beyaz bir küp.. 
Dört köşeli içine kapanık, sımsıkı böyle.. 
Sağlam.. 
Avucumda güçlükle kırabildiğim hatta kıramadığım bir taş parçası gibi... 

Tek bir farkla... 

Onu, bir sıvı beni ise; hayatın içine bırakmışlar çözülebilelim diye...
İşte! Çayın içine atıp yavaşça eriyip gitmesini izlercesine bakıyorum hayatıma...
Ne de kolay geliyor o şekeri izlerken.. 
Hızla eriyor.. Geçmiş zamana baktığımda da aynı öyle gibi..
Hızla akıp gitmiş ve bitmiş...

Ne hissettiğimi yada ne olduğunu aslında bilmiyorum.. 
Bilmekte istemiyorum zaten fakat, garipsiyorum işte ara sıra... 
Şu ara sıralar olmasa hangi aralarda yorabilirim böyle şeylere kafamı onu ise hiç bilmiyorum...

En iyisi birine sımsıkı sarılmak... (  Mesela Anneme ♥  )
Unutmayın; her şeyin başı sarılmak !
 t.a.

Copyright All Right Reserved ! Tuba Atamer !