Gerçekten anlamakta zorlanıyorum kendimi..
Bir kaç saat önce içim buruk şuan ise keyifli :)
Ferhat Göçer'in Esirinim şerkısında geçen sözleri duyunca radyoda budur işte dedim... :)
"Fotoğraf onun için bir tutku bir aştır.. En büyük aşk.. Yerle göklere sığdıramaz..
Yazmak ise istemsiz.. İçi gibi dolu dolu yazar.. Sitem eder.. Sevinir.. An ve an'lar peşindedir.. Fotoğraf çekmeyi sevmeside bunun gibi birşeydir..
Sinirlidir fakat perdelerini indirirse kedi gibidir.. Sevgili Recek İvedik abimizin de dediği gibi.. :)
Belkide ondan çok sever Kedileri ne dersiniz mümkün mü ? Her yerde bulur sevecek bir kedi... Bıraksalar bir yığın kediyi eve toplayabilir..
Çok ağlar yine ağlar hatta hep ağlar ve çok güler.. Kahkaha atmaktan korkmaz, çekinmez, lafını esirgemez..
Herkes gibidir.. Etten ve kemiktendir.. İnsandır.. Hastalanır, hatta 365 günün 360 günü hep hastadır...
Kıskançtır.. İnsan kendi beslediği kuşunu bile kıskanabiliyor ise abisinden o derece hastalıktır içinde bu kıskançlık.. Dostları saymayalım en iyisi.. :) Bir farkı vardır bu hastalığın onda; bunu hep içinde yaşamasıdır.. Onu, sizi kıskanması için zorlamayın o zaten bunu yapmaktadır.. Her koşulda inkar dahi etse.. :)
Hep isyankar, hep başı dik, özgür ve toz kondurmadığı gururu ile hep barışıktır... En önemlisi ise kendiyle barışıktır.. Çok sever kendini tam da kendini beğenmiş ukalanın tekidir...
Evet ! Bir megolomanda olabilir.. :)
Geçmişte değil, hala hayatında olan 'Manevi' bir dostununda dediği gibi; hayatta her saniyesinde 'Dört mevsim gibidir' ...
Ve hala yağmurlu havaları sevememiştir buna ramak kalmış olsa bile... :)
Kendisine göre tabiri yerinde ise tam bir 'odun' yazdıklarına bakarsak ise 'mellankolik bir romatik'tir.. Siz bu ikinci haline kanmayınız çünkü dile gelmesi için sadece yazması gerekir.. Çok canımlı cicimli pohpohlamaz ama ona yapılmasıda dozunda ise ruhuna işler.. :) Herkeste olduğu gibi...
Aptallığa tahammülü yoktur..
Yalanı sevmez... Küfür etmez..
İnsan seçer..
Kavun mu bu demeyin ! O isterse hayatını verir birine, istemezse küçük bir merhabayı bile çok görür o kişiye..
Koyu bir İZMİR'lidir.. İZMİR'li doğdu, orada doymakta.. Ve İZMİR'li olarakta ölecek.. Bu açık ve net..
Hayatının baş kahramanı ise 'Annesi' ... Bir o var bir makinesi..
Ee şimdi sıkılmadan okudysanız ki bu 'Hakkımda' kısmını ve yorumunuz bir küçük dudak kıvrımı verdiyse yüzünüzde ve zihninizde 'deli kesin ! ' demediyseniz yeniden düşünün..
Çünkü o bu dünyada kendini onca akıllı sanan bir çok kişi içerisinde bulunan sadece bir DELİ.. :) "