7 Aralık 2012 Cuma

Bir demet huzur degilmi ?

Bir demet huzur degilmi ? by t u b i
Bir demet huzur degilmi ?, a photo by t u b i on Flickr.
photograf by tuba atamer

Bu şarkıda içime, ruhuma değen birşey var...

Bu şarkıda içime, ruhuma değen birşey var...
Neden bilmiyorum, radyomda her duyduğumda istemsiz bir şekilde eşlik ediyorum..
Hüzünlü. trajikomik bir hikayeyi anlatır gibi bana...
"Beni koyamazsın eller yerine..."
Bu cümle için sayfalarca yazabilirmişim gibi..

 Bora Duran - Sen De Gidersen


6 Aralık 2012 Perşembe

" Sonsuz umud'a " ..

Bazen oturup bir fotoğrafa bakıp saatlerce dalıp gitmek istiyorum şöyle, uzunca bir keyifle..
Sıcacık odamda, duvarlarımda gizli el değmemiş anılarımla birlikte.. 
Şöyle, keyifle diyorum..

Düşüncelerim hastalıklı.. Çaresizlikle dolanıp duruyor bir köşeden diğerine..
Çıkış kapısı kapalı açılmıyor ardına kadar..
Nafile, bomboş bir odada yapayalnızlar..
Sonsuzluk kadar uzun, beyhude çırpınışlar içerisindeler..

Bazen minik kuşum, tatlı oğlum kadar dertsiz.. Onun kadar rahat olmak.. Geceleri bekleyip uçabilme hayaliyle yanıp tutuşmak isterdim.. 
Tek derdim bu olsun.. Tek umudum..
Küçük bir opücük almak, birinin "gel oğlum" demesini beklemek isterdim onun gibi... 
Dili yok, sadece sesi var.. Eve girdiğim an ki coşkusu.. Minicik ama sevgiyle bakan gözleri var...
Değer o iki kelimeyi beklemeye onun için.. Beklesem ve kavuşsam..
Bütün düşüncem sadece o kanat çırpışları olsa idi...
Tek derdim bu olsun.. Tek umudum.. 

Oturup saatlerdir bomboş bakıyorum ekrana.. 
Gidebileceğim bir yer yok.. 
Diyebileceğim bir sözde... 
Anlatabileceğim biri.. 
Değer veren biri..
Sadece gece var.. 
Cama vuran damlalar.. 
Hızla yağan yağmurun sesi.. 
Arada duyduğum korna sesleri..
Sokakta yavrusunu arayan kedilerin,
Ara ara geçen arabaların ardından bağıran köpeklerin sesleri.. 
Derin iç geçirdiklerim sıra sıra durmakta aynamın önünde..
Konuşurlar gibi bakan sessiz çığlıkları var.. 
Yüzüğümün parlayan taşları, hiç bir yere yerleştiremeyeceğim noktalarım var..
Eskilerim birikmiş, toplanmışlar dolabımın en ucra köşesine..
Bana anlattıkları milyonlarca sebepleri haykırıyorlar, kafamın içine vura vura.. 
Duvarlarımda meraklı bir bekleyiş var..
Halıma yerleşmiş koca bir siyahlık..
Telefonumdan gelmeyen uçsuz bucaksız bir sessizlik var..
Bilgisayarımdan yayılan hüzünlü bir tını.. Yumuşak, kadife gibi bir ses..


Melodileri var benim gecelerimin.. 
Adı var..
Özeller, sadece bana.. Bana ve yalnızlığıma..
Bana ve yine bana..
Birde içimdeki melodramı bileseniz..
Ah! Bir bilseniz..

Huzurun bile huzursuz olduğu her gün için bir bir satır ayırıyorum köşeye..
Sonsuz umuda, huzura eriştiğim vakit birleştirilmek üzere...
Şimdi ..
Bir satır ayırma vakti.. Gözlerinizi yumun, arkanıza rahat bir şekilde yaslanıp ilk satırı karalayın..
Aklınızdan düşüp kalbinize yerleşsin...
Benim ilk satırım..
" Sonsuz umud'a " ..
Şimdi gözlerinizi açıp gördüğünüz her ne ise yansıtın satırınızı oraya.. Yazın kocaman harflerle...
Sizi bilmem, göremem ama hissedebilirim.. Umud ediyorum ya bu gece.. "Umut" ile umarak diyorum ki; Gülümsediniz..
Şimdi ise bu gülücükle tatlı bir rüyaya dalma vakti..
Umudunuz hep sizinle olsun.. Mutlu, huzurlu olun..
Filminizin baş karakteri olma vaktidir vakit..
Tatlı uykular...
t.a.




3 Aralık 2012 Pazartesi

Derin bir nefes.. Uzun değil kısacık bir hikaye...


Zaman öyle anlarda dursun istiyorum ki.. Hani neşeli olduğım, keyfimi hiç bir şeyin bozamayacağı vakitler olsun böyle..
Dün gibi mesela...
Fotoğraf çekmediğimi farkettim uzun süredir şöyle keyifle... 
Dün acısını tüm sokakları arşınlayarak çıkardım...
Göremediklerimi gördüm.. Küçük notlar biriktirdim benliğime... 
Hava şuan yağmurlu.. Bilgisayarımın saati 16.37'yi gösteriyor... 
Bundan bi kaç saat önce öyle güzel bir güneş vardı ki penceremden içeriye yasnıyan, tüm sıkıntıları silen cinsten...
Şimdi içimi yine bir hüzün kapladı... 
Havadan demeyi yeğeliyorum ama olmadığını yine biliyorum..
Dün bir arkadaşımın paylaştığı bir cümle kafamda dönmeye başladı..

"Birçok kişinin hayaliyken,değmeyecek kişilerin hikayesi olmayın."

Buna canı gönülden katılıyorum.. Ama başaramıyorum işte.. Neden insanlara gereğinden fazla değer veriyorum..
Soruyorum defalarca kendime... Ben birini hayatıma alırken seçerim.. Seçtiğim kişilerin hepsi değecek insanlarmıdır.. ?
Elbette hayır ! 
Hata insanlara mahsustur... Affetmekte öyle...
Hatta en büyük 'erdem'liktir.
Öyle dimi.. Öyle öyle...
Ben hayatı güzelleştirmeye değil, güzel olan hayatı işlemek istiyorum kendime..
Kırılıyorum hep.. Kıran kişi ise bunun hiç farkında değil hiç.. Hayatın en hüzünlü kısmı değiyor böyle durumlarda ruhuma..
Her şeyi bir anda silebilen biri olmadım.. Bundan sonrada olabileceğimi sanmıyorum...
Ama gururum benden hep iki adım önde...
Bazen Kendimi tanımasaydım bu denli diyorum...
Bazen hiç tanımasaydım 'O' insan/ları diyorum...
Bazen o kadar çok şey diyorum ki...
Sonra... Keşke diyip kabulleniyorum...
Buda bir adım nede olsa...
Sessiz vedama, ruhumun kırıkları adına...

 

1 Aralık 2012 Cumartesi

26 Kasım 2012 Pazartesi

2012 Seni yaşanmamış ilan ediyorum..


Son günler... 
2012 senesini noktalamama son günler..
Nasıl bir senesin sen 2012.. 
Düş yakamdan seni yaşamamış olmayı diliyorum.. Hatta satır aralarımdan seni kaldırıyorum..
Yaşadığım her gününden, her saniyesinden kurtulmak istiyorum.. 
Ne mutlu anları nede mutsuzlukları taşıma yeni yılıma, yeni takvim sayfalarıma..

Seni yaşanmamış ilan ediyorum..

Bana mutluluktan çok hüzün verdin, gözyaşı döktürdün..
Yeri geldi kalbimi yerinden sökmek istedin.. Arada bunu başardın.. Düşürdün beni tökezletmeden..
Hatalar yaptırdın.. Büyük hatalar.. Pişman oldum, bazende olmadım..
Dönüm noktalarımın yörüngesinden çevirdin.. Pusalamı bozdun.. 
Beni 'ben' yapan herşeyi buruşturup fırlattın...
Yalnızlığımdan soğuttun beni.. Yutturdun onu bana..
Nefesimi kestin.. Soluğumda içime çektiğim her zerennin hesabını tek tek sordun acısını çıkarta çıkarta...

Seni yaşanmamış ilan ediyorum..  

Bit .. Bit ki; devam edebileyim.. Unutamadıklarımı unutabilmek için yeni bir yol açabileyim..
Yeniden insa edebileyim yıkılan duvarımı.. Daha sağlam, daha yalnız..
Tekrar sevebileyi kendimi.. Tekrar diyebileyim ben 'iyiyim, iyi biriyim' bunu bana çok gören senden kurtulurken inandırabilmek için yeni bir yılım olsun artık.. 
Çok uzun geldin 2012 çok...
Kısacık ömrümde bir asır gibisin.. 
İzmir'siz bir ben düşünemezken, bırak git dedirttin...
Nasıl giderim.. Nasıl...

2012  Seni yaşanmamış ilan ediyorum..

Ve...

Geri sayımı başlatıyorum...

24 Kasım 2012 Cumartesi

Şşşit !!! Ben Duymadım...

Hayatta herkesin kendi bir duruşu var elbet.. Kısa bir süredir ben bunu kaybettim..
Nerede ve nasıl durmam gerektiğini kestiremiyorum..
Verdiğim kararlar şaşırtıcı, yaptıklarımda.. 
Bu ben değil(d)(im) diyorum !!!
Pişman oluyormuyum ? 
Buna ise karar veremiyorum bir türlü..
Çok büyük bir pişmalık olmadığı içindir belkide.. Kimbilir..
Ben bilebilirim sadece.. Bilirmiyim..  ?
Devam edermiyim böyle, sürdürürmüyüm şimdiki "Tuba"yı ? Düşünmek istemiyorum..
Memnun değilim, memnuniyetsiz miyin... Oda değil.. Ne peki beni rahatsız eden..
Neden huzursuzum iki benden de.. Neden..

    ^ Güneş öyle güzel ısıtıyor ki içimi.. Günlerdir içinde bulunduğum ruh halimi iyileştirmek ister gibi sanki..
        Gözlerimi alıyor beyaz masamdan yansıyan ışığı.. 
        İnadına diyor ki; gülümse... 
        İnadına iyi ol diyor...
        Anlık değişimlerime inat, kör etse bile bak diyor...   
        Gününüz aydınlık olsun..  ^

22 Kasım 2012 Perşembe

Mutlu olmak bazen, mutsuzlukla geliyor.. Ama hiç gitmiyor..

Yalnız olmanın en buyuk getirisi mutsuzluk ..
Yalnız insanlarin kendi mutlu dünyalarına birini ekledikten sonra ki hayal kırıklığı ise sanıyorum ki bu mutsuzluktan daha kırıcı ve üzücü ..
Keske büyüleseydi dünya beni her adım da.. Keske büyümeden önceki gibi olabilseydi o büyülü Dünya'm ..
Keske hiç tanmasaydım o Dünya'yi ..
Keşkeler ile dömüyorki çark .. Hep keske ve keske .. Şarkısı bile vardı dımı komik cok komik ..
Hayat yapıyor muzipligini hep.. Hiç kaçırmıyor ..
Gecmis dibe kadar batmış, gelecek dipsiz bir uçurum .. Dilsiz sağır ..
Her adım, her gün olamamisliklara gebe ..
Her gecen gün şaşırıyorum gördüklerim ve duyduklarıma .. Ve yaptıklarıma ..
Keşkelerim olmasın derim hep .. Ama artık yok öyle ..
Olacak bir insanın keşkeleri olacak ki unutmayacak dibine kadar batacak ..
Yetmez.. Hiç yetmedi ki ..
Sadece uyumak istiyorum .. Uzun uzun ..
Gözlerimi hiç açmadan, duymak istemiyorum kulagimdaki müziğimden başka..
Yalnız mutsuz ama mutlu hayatımı ben geri istiyorum ..
...


"Beklemek güzeldir, ama doğru durakta..."


Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim,

Ya da asla birini severken karşılığını beklemedim.

Dostluğuma değer biçmedim,sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim.

Sevdiysem sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim.

Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım.

Ama hata insana mahsustur dedim.

Affettim, af diledim.

Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim.

Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.

Belki de içten içe sinsice güldüler.

Ama asıl unuttukları şuydu;

Ben aldanmadım..!

Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar.

Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için,

Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için.

Oysa ben hiç insan kaybetmedim.

Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar..

  Can YÜCEL


21 Kasım 2012 Çarşamba

Hayııııır- lısııı ;)

Büyüklerimiz hep der ya "hayırlısıyla" diye hani...
Son zamanlarda yakın dostlardan duyuyorum bazende kendimi "hayırlısı" derken buluveriyom..
Bu yaşlandığımın göstergesi galiba.. 
Çocukluktan beri işlenmiş bir tesellidir bu..
"Hayır-lısı"  ..
"Hayır" kelimesi olumsuz bir kelimedir sonuna "-lısı" eklendiğinde birden olumlu oluveriyo..
Türkçe cidden zengin bir dil bilgisine sahip bir alfabe.. 
Yani hayır-lısı dediğinde biri bunu diyesim gelir hep... 
"Hayır" ucu kapalı keskin bir yanıttır.. 
"Hayır-lısı" gayet naif gayet kibar sessiz bir temmenidir..
"Hayır" ile başlayıp "-lısı" dendiğinde, hayırdan ne fayda gördümde -lısın dan göreceğim derim içimden..
Garip bir temenni... 
Herşeyde bir hayır, her temennide de hayırlısı vardır elbet...

20 Kasım 2012 Salı

Yine mi........ =)

Kesinlikle sevgili annemim sözüne katılıyorum... 
"Seni alan yandı" der hep..
Haklı kadın.. İnsan hep mi hasta olmaya eğilimlidir.. 
Diyorum ben bu kadar mı çıtkırıldım oldum.. Hangi ara oldu bu ?
Hata mı biliyorum... Düzensiz beslenme ve yemek seçme.. Kesinlikle ondan..
Ama ne yapayım sevmediğim sebze ve meyveleri yiyemiyorum.. 
Ne kadar zorlasamda kendimi olmuyor.. Ben yaşayabilmek için yiyenlerdenim..
Yemek yaşam tarzım içine asla dahil değildir...
Bi suyu çok severek içerim ama sanırım kış geldiğinde onuda bırakıyorum...
Ne olacak bana böyle... Hiç bilmiyorum...
Gelecekte ki beni alacak talihsiz talibim, üzgünüm 365 günün 300 günü hastayım ben...
Siz siz olun sakın hava güneşli, sıcak diyip tril tiril gezmeyin.. 
Yoksa benim gibi tatlınızın gelmesini beklerken üşür, akabinde fark etmeden sabahına kocaman şişmiş bir boğazla uyanabilirsiniz.
Mutlu günler...

16 Kasım 2012 Cuma

Bilmiyorum neden ama ben çok sevdim bu şarkıyı... Çok...


 Bilmiyorum neden ama ben çok sevdim bu şarkıyı... Çok...

Dayanamam Özlem Tekin ve Ogün Sanlısoy 
______
Bir iz var içimde seslenir derinlerde
Yalnızlık peşimde sensiz durgun gecelerde
Bir ses var evimde süslerim resimlerle
Yalnız düşlerimde buluştum ellerinle
Döneceksin sanıyorken
Yıllar geçti üzerinden
Bulutlarda yaşıyorken
Yıldım dünya düzeninden

Sen yaralanma
Sen karalanma
Gel oyalanma
Dayanamam...

Bir his var içimde seslenir deirnlerde
Yalnızlık peşimde sensiz durgun gecelerde
Bir sis var evimde süslerim resimlerle
Yalnız düşlerimde buluştum ellerinle
Döneceksin sanıyorken
Yıllar geçti üzerinden
Bulutlarda yaşıyorken
Yıldım dünya düzeninden

Sen yaralanma
Sen karalanma
Gel oyalanma
Dayanamam...


Bir iz var içimde seslenir derinlerdeYalnızlık peşimde sensiz durgun gecelerdeBir ses var evimde süslerim resimlerleYalnız düşlerimde buluştum ellerinle

Döneceksin sanıyorken Yıllar geçti üzerindenBulutlarda yaşıyorkenYıldım dünya düzeninden

Sen yaralanmaSen karalanmaGel oyalanmaDayanamam...

Sen yaralanmaSen karalanmaGel oyalanmaDayanamam...

Bir his var içimde seslenir deirnlerdeYalnızlık peşimde sensiz durgun gecelerdeBir sis var evimde süslerim resimlerleYalnız düşlerimde buluştum ellerinle

Döneceksin sanıyorken Yıllar geçti üzerindenBulutlarda yaşıyorkenYıldım dünya düzeninden

Sen yaralanmaSen karalanmaGel oyalanmaDayanamam...

Sen yaralanmaSen karalanmaGel oyalanmaDayanamam...



Kaynak: http://www.poptakip.com/popvitrin/sarki-sozleri/3862-ogun-sanlisoy-ozlem-tekin-dayanamam-sarki-sozu.html#ixzz2COjAVJYh

Bir iz var içimde seslenir derinlerdeYalnızlık peşimde sensiz durgun gecelerdeBir ses var evimde süslerim resimlerleYalnız düşlerimde buluştum ellerinle

Döneceksin sanıyorken Yıllar geçti üzerindenBulutlarda yaşıyorkenYıldım dünya düzeninden

Sen yaralanmaSen karalanmaGel oyalanmaDayanamam...

Sen yaralanmaSen karalanmaGel oyalanmaDayanamam...

Bir his var içimde seslenir deirnlerdeYalnızlık peşimde sensiz durgun gecelerdeBir sis var evimde süslerim resimlerleYalnız düşlerimde buluştum ellerinle

Döneceksin sanıyorken Yıllar geçti üzerindenBulutlarda yaşıyorkenYıldım dünya düzeninden

Sen yaralanmaSen karalanmaGel oyalanmaDayanamam...

Sen yaralanmaSen karalanmaGel oyalanmaDayanamam...



Kaynak: http://www.poptakip.com/popvitrin/sarki-sozleri/3862-ogun-sanlisoy-ozlem-tekin-dayanamam-sarki-sozu.html#ixzz2COjAVJYh

Bir iz var içimde seslenir derinlerdeYalnızlık peşimde sensiz durgun gecelerdeBir ses var evimde süslerim resimlerleYalnız düşlerimde buluştum ellerinle

Döneceksin sanıyorken Yıllar geçti üzerindenBulutlarda yaşıyorkenYıldım dünya düzeninden

Sen yaralanmaSen karalanmaGel oyalanmaDayanamam...

Sen yaralanmaSen karalanmaGel oyalanmaDayanamam...

Bir his var içimde seslenir deirnlerdeYalnızlık peşimde sensiz durgun gecelerdeBir sis var evimde süslerim resimlerleYalnız düşlerimde buluştum ellerinle

Döneceksin sanıyorken Yıllar geçti üzerindenBulutlarda yaşıyorkenYıldım dünya düzeninden

Sen yaralanmaSen karalanmaGel oyalanmaDayanamam...

Sen yaralanmaSen karalanmaGel oyalanmaDayanamam...



Kaynak: http://www.poptakip.com/popvitrin/sarki-sozleri/3862-ogun-sanlisoy-ozlem-tekin-dayanamam-sarki-sozu.html#ixzz2COjAVJYh

Acı biter hafifler.. Geçmeyen izidir...


Düşünsene düştün kocaman bir yara var dizinde hiç geçmeyecek gibi acıyor..  
1 gün 3 gün 5 gün ... gün. 
1-2  hafta sonunda acısı kalmıyor.. Geriye sadece bir iz kalıyor.. 
Sense o izi gördükçe o anı hatırlıyorsun bir süre, ama çektiğin acı adımlarını daha sağlam atmanı sağlıyor.. 
Çok mu basit diyeceksin, DEĞİL.. 
O acıyı çekmekte basit değil, acıyı hissettiğin an "şimdi çektiğin acıyla (kalp acınla) kıyaslanamaz" mı diyeceksin.. 
HAYIR! 
Kıyaslanır 1 gün 5 gün 2 ay  1 yıl 10 yıl...
Acı bitecek ve başka bir acıyla  kıyaslayamaz duruma gelecek..  
Emin ol en başında insan hep öyle hisseder ..  
Acı biter hafifler.. Geçmeyen izidir...
t.a. 


15 Kasım 2012 Perşembe

Başlık yok.. Yok..


Şu sıralar fazla yorgunum.. Çok fazla..
Çok üşüyorum.. Çok düşünüyorum.. 
Hergün yazmak istiyorum aslında.. Hergün..
Duygularımı, hislerimi yitirmiş gibi hissediyorum..
Onların katilide oldun zaman.. Yada...
Biri oldu, duygularımın tüm neşemin katili.. Hüznümün, huzurumun...
Birşey oldu.. 
Hava serin oldukça.. Şikayet etmeye  hakkım yok.. Türkiye'nin bir çok yerini sel ve kar altında iken..
Güzel İzmir'im ısıt içimi.. Katilimin benden aldıklarını geri ver güzel güneşinle..
Gününüz apaydınlık olsun.. En en güzelinden.. 

10 Kasım 2012 Cumartesi

SARI SAÇLIM MAVİ GÖZLÜM !!



Saat 09.05 .. Herkes esas duruşta.. Koca bir Milletin kaderiniz baştan aşağı değiştiren bir LİDER .. 
Düşünüyorum da Tv ekranlarında konuşulanları, haber ajanslarında dinlediklerimi.. 
Tüylerim ürperiyor...
Bu milleti bu kadar zehirleyen ne diye ? 
Tarihi bu kadar çabuk yok saymalarını sağlayan ne diye..?
Rahatlık.. Bu kocaman yürekli bir adamın, tüm hayatını bu millet için adamış bir LİDER'in onlara miras bıraktığı rahatlağın getirdiği tek sonuç..
Düşünüyorum da... Bu milleti canı pahasına ayağa kaldıran, bu milletle omuz omuza savaşan bu ADAM'ın suçu ne? 
Kahraman olmak mı? Tarihe adını yazdırmak mı? 
Dünya liderlerini dize getirip saygıyla bu milletin önünde eğilmelerini sağlamak mı?
Yoksa sadece kendi dilimizde, kendi dinimizi özgürce yaşayabileceğimiz, fikirlerimizi, isteklerimizi özgürce dile getirebileceğimiz, demokrasinin olduğu özgür bir ülke mi yaratmaktı ?
Hasta mıydı sizce bu LİDER.. Neden yapsın ki bunları.. Neden umutlarından, kendi hayatından tanımadığı bir yığın insan için neden bu kadar uğraşsın..
İŞTE! Siz sürekli konuşup durup, sürekli eleştirdiğiniz o LİDER'in bırakmak istediği tek şey buydu..
Bence hastaydı.. 
Milletine, topraklarına düşkün bir hasta... 
Hastalıklı fikirlere, ezilmemeye karşı hastalıklı gibi bağlanmıştı.. 
Tek derdi buydu.. Tek derdi bu MİLLETTİ...
Refahımız, huzurum içindi herşey..
Şimdi bakıyorumda, bunca şeyi bu kadar insan için uğraşıp didinip halkla milletle omuz omuza savaşmış, baba,oğul, eş, çocuk kanlarını dökerek bırakmış olan bu MİLLET ve ADAM GİBİ BİR ADAM'a bu denenler bu yapılmaya çalışanlar reva mı?
Çok kızıyorum.. Çok alınıyorum.. 
İnsan hiç tanımadığı biri sever mi? Tartışmayacağım, açmayacağımda.. 
Öyle bir sever ki.. Öyle bir minnet besler ki...
Kıymetini bilene elbette...
Çok isterdim o dönemde doğmuş olmayı, yaşamayı.. Tüm bunlara bende katkıda bulunabilmeyi..
Çok isterdim çok..



ATA'M SEN HUZURLA UYU.. HER NE KADAR HUZURUNU, MİRASINI BOZMAK İSTESELERDE, SEN YİNEDE HUZURLA UYU.. BU MİLLETİ BİR SEN BİR ALLAH BİLİR.. 
BİZ İSTERSEK TARİHİ YENİDEN YAZABİLECEK BİR MİLLETİZ.. 
BİZ SENİNLE YETİŞMİŞ ÇOCUKLARIZ..  
BİZ CUMHURİYETİN EVLATLARI, ATATÜRK'ÜN EVLATLARIYIZ.. 


5 Kasım 2012 Pazartesi

Acı çekmek nedir size göre?

Acı çekmek nedir size göre?
Hastalanmak ve onun verdigi ızdırabı yasamak mı..
Yoksa Sevdiginiz kişiyi kaybetmek mı.. İnsan sevdiğini çeşitli sekillerde kaybedebilir.. Ölüm yada bir gidiş.. Terk ediliş.. Sevmeme veyahut unutma...
Elimiz kesildiğinde de acı çekeriz.. Bisikletten düştügümde korkundan aglayamazdim annem kızar da bir daha binmeme izin vermez diye.. Acı çekerdim dişlerimi sıka sıka..
Kaybetme korkusu.. Yoksa bu korku mu en buyuk acı.. Gozlerimden yas gelene kadar hickirmadan, sesizce aglamak.. Kaybetmek sevdiğin bir şeyi yada birini..
Ama bence en buyuk acı birini taniyamamia olmak sanırım.. Auan boyle hissediyorum.. Onca sene.. Onca an ve gün.. Bosaymis.. Kendimi tanıdığım kadar emin olduğunuz biri üstelik bu kişi... Bence en buyuk acı bu..
Ben bunu hissediyorum suan.. Ne migde ağrımı nede kalp acımı... Sadece bunun için acı hissediyorum...

4 Kasım 2012 Pazar

Yanılmak , iste o çok beter birsey ..

İnsanlarin nezdinde değersiz olmaya alıştım galiba.. Ve benim için sevdiğim insanlar değerlidir.. Sadece onların gözündeki değerim önemli.. Onun dışında baskaları tarafından değerli yada değersiz olmam cokta umrumda degil.. Yazma nedenim ise hep yanılıyor olmam sanırım.. Ben, kimseye güvenmeyen ben.. Bazen güvenmiş olup yanılmaktan ötürü kızıyorum ve alınıyorum iste.. Çabuk kırılıyorum galiba..
Hasta olarak girdiğim güzel bir pazar sabahından herkese günaydın diyorum.. Siz siz olun benim gibi yanılmayın..

1 Kasım 2012 Perşembe

AH BU BEN...



NE ZAMANDIR ŞARKI PAYLAŞMADIĞIMI FARK ETTİM..
AZ ÖNCE RADYODA ÇALAN HOŞ BİR SES, GÜZEL BİR ŞARKI..
"AH BU BEN NERELERE GİTSEM.. SAKLANSAM BİR YERLERE HAYALLEREMİ DALSAM.."

31 Ekim 2012 Çarşamba

Günaaaydııınn....... :)


Ya hani böyle bir şey olur bir insanın içinde.. Öylece oluşan bir his.. 
Altıncı hissi olduğunu söyleyen insanlara inanmam ben aslında, özel güçleri olan hislere sahip, iyi fal bakıp tutturabilen kişilere.. 
Ancak bazende öyle oluyor ki hayrete düşebiliyor insan ama bunu şu altıncı his olayına bağlamak daha mantıklı geldiği için inanmasamda ona bağlayabiliyorum.. Ama hala inanmıyorum..
İnsanları gözlemleyebilmekle alakalı bir durum kesinlikle.. Nedendir bilmem ama bende de buna benzer bir algılama  yeteneğim olduğuna inanmaya başladım..
Öyle bir şey hissediyorum ki, şöyle olacak dediğimde yanılmamak beni şaşırtmıyordu eskiden.. 
Artık şaşırıyorum.. 
İnsanları daha iyi tanıyorum belkide ondandır.. Belkide sadece atıyorum ve tutuyordur.. Kimbilir..
Fakat bildiğim birşey var ki, bu ön sezilerim ve tespitlerim sadece havada kalıyor... 
     "Sakal mı bıraksam acaba?  =)  "
Alakası ne der iseniz; hani atalarımızın bir sözü var ya "sakalım yok ki dinlensin.." Galiba sakallı kişiler daha dinlenir kişilermiş o devirlerde.. Şimdiyi düşündüğümde pekte öyle olmadığını diyebilirim..
Her neyse sonuç olarak sakalım olsa dinler mi herkes beni düşünmeden edemiyorum ara sıra işte.. =)
Saç, sakala bağladım yine sonucu... Buda güzel...
Keşke arada yanılsam şu düşüncelerimde diyorum, diyorumda olmuyor ki işte...
Sağlık olsun yapacak bir şey yok...
Mutlu sabahlar.... :)      
                 ----sanırım eski yazılarımda daha yaratıcı günaydınlarım var----  =)


30 Ekim 2012 Salı

İsimsiz Konu... Konu Tükendi...




Yunus Balıkları neyi temsil eder bilirmisiniz?
Pranha ( Hayatın nefesi), Özgürlük, Harmoni, Değişim, Bilgelik, Güven..
Bir balık sadece diymi.. Sadece balık.. Keşke bir balık kadar basit olsa herşey.. Anlattıkları kadar sağlam.. Haykırırcasına..

26 Ekim 2012 Cuma

Günaydın demeliyim galiba.. Günaydın..


Yaralarımı sarar mı başka bir kalbin yaraları..
Susturur mu konuşup duran tüm kelimeleri..
Ansızın çıkıp gelenleri silip götürür mü tüm hepsini yenileri..
Öğrenmek istemiyorum..
Bu halimin tümüyle değişmesine neden olabilecek hiçbir şeyi bilmek istemiyorum..
Yaşadıklarımdan ve yaşıyor olduklarımdan memnun devam etmek istiyorum..
Uzakta ama hep yakınımda iken..
Bunu istemiyorum..
Hep duygusuz, sert, umursamaz görünmeyi istiyorum..
İstememeyi, bunuda istiyorum..
Ağlamamayı.. Sadece susup seyretmeyi istiyorum yobazlamış hayatları...

BİR DİPNOT!!

KENDİMLE FAZLA VAKİT GEÇİRMEMEM GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM..
HAKSIZMIYIM?

Uyku tutmadığında ne yaparsınız_? "not: saat 03.11"


Uyku tutmadığında ne yaparsınız_?
Benim gibi saatlerce TV ekranındaki bomboş bir filme bakıp hiç birşey anlamadan öylece izlermisiniz hiç_?
Peki ya saatlerce hatta günlerce bir türlü bitiremediğiniz kitaplarınızın sayfalarıyla oynarmısınız_?
Benim gibi koca bir kitap ayraçı koleksiynunu tek tek sıralayıp sonrasında darma duman bir şekilde tıkıştırımısınız bir rafa_? 

-neleri dillendirebilirim. neleri yaptırtabilir bu uyku/suzluk bana._-

Gamsız ve kedersiz görünmek için olmadık şeyler, olmadık insanlarla zaman geçirebilirmisiniz_?
Başınızı yastığa koyduğunuzda vicdanınızı sorgularmısınız_? 
Belki de sadece yastığa başınızı koydduğunuzda değil, her nefes alışverişinizde bunun hesabıyla yüzleşmeye çalışıp yanıt ararmısınız benim gibi_? 
Kirletirmisiniz hayallerinizi gerçekliklerinizle_?
Umudu çoktan yitirdiniz mi diye sordunuz mu kalbinize_?
Bunlara, her uyku tutmadığında bozuk bir plak gibi takılıp kalırmısınız_?
O plağı her seferinde tamir etmeniz gerektiğini hatırlatırmısınız kendinize_?
Duvara asılı bozuk bir saat gibi olduğu yerde sekmesine izin mi verirsiniz her seferinde.._?
Konuşup durur mu kafa sesiniz hep ve daima sizinle_?
Özler mi oda_?
Gecenin bu saatinde özlediğiniz bir sohbeti arar mısınız peki bilgisayar ekranınızda_? 
Öylece bakıp, sadece bakıp.. 
Sadece tanıdık bir sohbeti bir o kadar uzak, bir o kadar yakından hissedebilir misiniz benim gibi_?
Anlaşılmayı bekler misiniz_? 
Yoksa sadece  kendi kendimi anlamam yeter mi sizce_?
Bunun cevabını biliyorum sanırım..
Yetmiyor.. Yetiremiyorum.. Gidemiyorum bir adım öteye.. Olduğum yerde sekmekten ve aynı sayıları tekrar başa sarmaktan bıktım.. Yoruldum yordular beni..
Dönüp durmaktan.. Durduğumda kendimi hep aynı noktada bulmaktan yoruldum.. 
Yetiremiyorum anladığım beni kendime.. Kendimi anlayamıyorum..
Kelimlerimi düşünüş şeklimi..
Ukalalığımı ve utangaçlığımı..
Güçlü değilim.. Hiç hemde hiç.. Bunu bilmek kadar bilmemekte istiyorum işte ben..
Korkuyorum.. Yitirmekten.. Kaybetmekten.. Yorgun düşüp tekrar herşeyi mahvetmekten..
Yalnız kalmaktan.. Yalnızlığımı sevmekten korkuyorum.. Ben sevmek istemiyorum..
Sevmeyeyim hiç birşeyi ve hiç kimseyi.. Hiçlikte kalsın yine hepsi.. Hiç olarak anlamlılar bende ve benliğimdeki bensizlikte...
Ben bilmiyorum neyin neden olduğunu ve neden bu denli saçmalayıp deli gibi içimdeki herşeyi dökebilme istediğini..
Bilmiyorum hiç'likten başka hiç birşeyi, bilmiyorum..
t.a.

24 Ekim 2012 Çarşamba

Sus .

Uzun çok uzun geliyor ara sıra .. Küçük bir dokunuşla susturup, büyük bir umutla bekleyesim geliyor .. Gelip içime yerleşiyor iste .. Kim duyar yada kim önemser kime ne ifade eder tüm bunlar bilmiyorum .. Ne olacağını, neden olmadıgını hiç sorgulamadan.
Sus. Sadece sus. Anlayan anladığını anlamalı.

20 Ekim 2012 Cumartesi

Mutlu günler...


Son iş günüm.. Uzun bir bayram tatili bekler beni.. Evde kendim ile geçirebileceğim sessiz bir bayram olmasını diliyorum..
Umarım öyle olur..
Mutlu sabahlar... =)

16 Ekim 2012 Salı

BİR BEN VAR BENDEN İÇERİ ..


Duygusalmıyım değilmiyim bunu irdelemeyeceğim.. 
Bunu neden dedim peki.. Yazıyorum, hüznü yazıyorum aşkı ve kaybedilmişliği.. Filmleri, iyi geceler dilemeyi.. Sabahların güneşin doğumunu, batışını.. Mutluğu ve mutsuzluğu.. Yazıyorum hiç durmadan.. Tuşlara basarak yada basmadan.. Kalemsiz.. Konuşuyorum hiç susmamacasına.. Hiç hemde.. Öfkeliyim.. Çok öfkeli.. Nefret edemiyorum, kimseye de kıyamıyorum... 
Bu bir duygusallık mıdır peki.. Kanımca kararımca benim fikrimce.. HAYIR!
Dile geliştir bu sadece.. Ben'im dir demektir bu. BEN!

Ben benim ve beni ben yapan herşeyle gayet mutlu ve iyiyim.. -her ne kadar çevrem aksini düşünsede-
Fikirlerimle, duruşum ve bakış açımla.. Feminem'liğimle..
Okumayı.. Kulaklığımı takıp dakikalarca belki aynı şarkıyı onlarca yüzlerce kez dinlemeyi.. Yazmayı..Saçmada olsa melankolikte.. Aşkta koksa, öfkede.. Ağlamayı, ağız dolusu kahka atmayı.. Bağırarak konuşmayı.. Seviyorum.. Beni ben yapanları seviyorum..
İnsanın özünün kendisini ortaya koyan bunlar değilmidir.. İnsan sevmeli kendi..
O kadar boş geliyor ki bazen bazı şeyler.. Çevremde en yakınlarım mutluyken onlara bile hissettirmeden düşündüğüm o geçicilik duygusu.. Mutluluk kalıcı olmaz mı.. 
Neden endişelenirim hep bilmiyorum.. Sevdiğim değer verdiğim için diyip savuyorum düşünceleri içimden.. Gidiyorlar mı peki? Elbette HAYIR!
 Bomboş gibi.. Gereksiz, luzumsuz.. Boş işte..
Geçici.. Üflediğim bir toz gibi.. Savrulup yitip giden toz zerecikleri... Tıpkı öyle..
Benim mutluluklarım gibi.. 
Üflediğimde uçup giderler...
Düşünüyorum işte.. Böyle hissediyorum.. Buda benim.. Ben'i seviyorum ben.. Ne yaparsam yapayım bu ben'im.. 
Mutlu olsun diyorum üfleyince uçup gitmesinler... Benim gibi olmasınlar..

Hayat herkese mutlulukları kalıcı versin.. 
Toz tanesi kadar ince, minik çakıl taşları kadar da yıkıcı olmasınlar..
Deniz kumu gibi olsun mutluluğunuz.. 
Yığınlarca.. Üflesenizde, silkinsenizde illa yapışıp kalırlar bir yerlere..
Hem deniz kokusu getirsinler size.. 
Soluklayın.. Huzurla dolun.. 
Dalgaların sesini getirsin.. Oturup onu dinleyin..
Şimdi deniz kokulu mutluluklarınıza uğurlayın tüm benliğinizi..
Küçük bir mutlulukla, tebessümle uykuya dalıp gidin...
Mutlu çok mutlu rüyalarda karşılaşmak dileği ile..
t.a.


15 Ekim 2012 Pazartesi

Sabredenler Hep Murad'ına Erermiymiş...


Bazen sabredemiyorum..
Hani insanın içine oturmuş birşey vardır ya.. 
Ne yaparsan yap çıkmaz.. Kalkmaz yerinden.. Kaldıramazsın zamk ile yapıştırılmış bir ağırlıkla günler aylar belki yıllar geçirirsiniz ya..
Bağırsanız çıkarmak istesenizde çıkmaz.. 
Çıkacak gibi olsa yakar... Çıkmazsa da yakar..
Görmemezlikten geliriz her daim gerilere saklarız pamuklar içerisinde.. Birgün bir çatlaktan sızı vermesin diye yenilerini ekleriz üzerlerine..
Ekleriz... Ekleriz... Ekleriz...
Diyorum ki; eklemesem.. Bıraksam, düşünmesem öylede yakacak böylede.. Hangisi daha kötü deneyerek bulsam.. 
Dağıtsam, dağılsam.. 
Dağılsa herşey.. 
Toparlayamasam öylece serilse her yana...
Öylece baka kalsam, o kadar yığıntının arasında tek başıma  sadece bir 'ben' ile oturup seyretsem.. 
Odam kadar dağılsa, masam kadar darma duman olsa.. 
Issız bir sokakta, gecenin zifiri karanlığında uçsuz bucaksız bir yolda kaybetsem herşeyi.. 
Bulmak için uğraşsam..
Sessizce fısıldam yine her kaybettiğimi bulmak için sayıkladığım o melodiyi...
   "Şeytan aldı götürdü satamadan getirdi....!!!"
Bulabilirmiyim dersiniz böyle yapsam..
Çıkarken ne kadar acıtmış olur o içime oturmuş olan şey... 
Onu bulup oradan çıkarsam..
Sabredip beklemelimiyim peki.. Hangisi daha kolaydır...
Düşünmemek mi hissetmemek mi..
Düşünmese insan, hisseder.. 
Hissediyorum.. Ta yanıbaşımda ki o kocaman şeyi...
Sızıyor bir şekil, tüm iliklerime kadar saçılıyor nefesi, yokluğu kadar varlığı..
Yokluğu kadar varlığı...
Bir iç çekiş kadar kısacık bir anda.. Oracıkta ta içerde...
Ah bir kalksan oradan.. Bir bıraksan beni..
Dur!
Vazgeçtim.. Kal oracıkta hep..
Hatırıma düş, sız yine hislerime.. Tüket yine beni o ağır nefesinle..
Ama hiç unutturma bana hiçbirşeyi.. Hiç..
Unutkanım ben. Çok fazla. Çok.
t.a.

Copyright All Right Reserved ! Tuba Atamer !